Othello

Noluyor burda? Nedir bu gürültü?

Aaa bir dakika, ne güzel tınılar geliyor kulağıma. Ama kapı neden kapalı? Tamam neyse Selçuk geldi, açar kapıyı şimdi. Ezginin Günlüğü’nden Eksik Bir Şey mi bu duyduğum yoksa klasiklerimizden Hatırla Sevgili mi? Yok yok Uzun İnce Bir Yoldayım’ı söylüyor Caner. Ay yok sanki Nükhet Duru’dan Melankoli. Kimse Bilmez’i sanki Roderigo söylüyor, sokakta tek başına yürürken. Sanki herkes karakterine uygun bir şarkı seçmiş ses hocamıza göstermek için. Herkesin sesi ne kadar güzelmiş. Siz de gelince oyunumuza dinleyip, izleyebilirsiniz bu güzel sesli ve yetenekli oyuncularımızı 😉

Tabii Iago için hala eksik bir şeyler var hayatında, planladığı işi yapabilmesi için. Cassio alkole çok dayanıklı değil sanki. Burdan bir şey çıkar Iago’ya. İçki değil aslında Cassio’nun problemi, rütbesinin ona verdiği yetiye dayanarak oluşan siniri. Tiroit var sanki bu adamada. Gözleri kararı verdi mi bir anda, Iago hamlesini yapmak için bekler pusuda. Bir de Othello’yu uyandırabilirse Roderigo’nun çanıçalmasıyla ve bağırışlarla, off ondan mesudu yok bu hayatta. Cassio yakalandı mı Othello’ya, ne yaverliği kalır ne rütbesi nasılsa.

İkinci haftayı da böylelikle noktalamış olduk. Ne hızlı geçiyor günler değil mi? Bir bakmışsınız 4 Ocak olmuş prömiyere gelmişsiniz. Az kaldı.

Günün şarkısı – Olsa Kiraz ile Üzüm

Olsa kiraz ile üzüm

Ona kalmaz hiçbir sözüm

Ona kalmaz hiçbir sözüm

Hele bursa şeftalisi

Bol tabakta benim gözüm

Bol tabakta benim gözüm

Engür’ün armutları

Manisa’nın kavunları

Tekirdağ’ın karpuzları

Birer tabak olsa yesem

Engür’ün armutları

Engür’ün armutları

Manisa’nın kavunları

Tekirdağ’ın karpuzları

Birer tabak olsa yesem

 

13.11.2023 – Prova Günlüğü

Haftanın ilk günü! Üçüncü haftaya Dilan’la briklikte enerjik bir hareket çalışmasıyla başladık. Hoyde hoyde diyerek ve horon teperek bitirdiğimiz çalışmamızın ardından her gün kendimizi geliştirmeye çalıştığımız egzersizlerimizi de yaptık.

Arzulama merkezi, yani karın altını aktive etmeye ve onla yürümeye başlıyoruz. Oyuncularımız artık arzulama merkezlerini bulmakta ve aktive etmekte hızlandılar. Arzulama merkezi, bir oyuncuda her zaman bulunması gereken enerji merkezidir. Böyle demiş David G. Zinder abimiz. Oyuncularımızın vücutları da bu tekniğe giderek alışıyor tabii. Şimdi sıra bunu karaktere taşımakta. Karakterlerine seçtikleri bir tane fiil ve niteliği de vücutlarına katarak. Karakterin enerji merkezi nerede? Nasıl yürüyor? Ses tonu nasıl? Bu soruların yavaş yavaş cevapları doğuyor provada.

Gelelim oyuna. İkinci perdeyle başlıyoruz haftamıza. Othello, artık aklını kullanamayacak kadar kıskançlık sarhoşu olmuştur. Kafasında sadece intikam ve öldürmek vardır. Iago ise,
Othello ne kadar aklını kullanmıyorsa o kadar kullanıyordur aklını, ellerini, yüreğini. Iago farkında planlarının işe yaradığının. Artık kontrol onda gibi sanki.

Ah güzeller güzeli Bianca. Napan be? Boşver bu Cassio’yu sen. Onun bu aralar biraz kafası dolu başka nedenlerden. Sen değilsin nedeni merak etmen. Onun tek düşündüğü, yaverliğini geri almaktır gerçekten. Ah, Desdemona keşke bir konuşabilse artık Othello’ylan.

Çok yağmurlu, hafif ıslanmış paçalarla geçen bir provanın sonuna geldik. Güzel ve enerjik bir hafta başlangıcı oldu herkes için. Umarız bütün hafta böyle enerjik geçer ama aynı hava durumuyla geçmez.

Günün Şarkısı, Mine Koşan – Yağmurun Sesine Bak

Yağmurun sesine bak
Aşka davet ediyor
Cama vuran her damla
Beni harab ediyor
Bu yağmur seni benden
Alıp götüren yağmur
Aşkımızı sel gibi
Silip süpüren yağmur
Her damlada ah ettim
Hayatıma kahrettim
O kadar yalnızım ki
Seni nasıl kaybettim
Seni nasıl kaybettim
Seni nasıl kaybettim
Hayatıma kahrettim
Of of of of
Ne zaman kapım çalsa
Sen geldin sanıyorum
Korkarım ki aşkımı
Boş yere arıyorum
Yine yağmur yağacak
Beni benden alacak
En acı ızdırabın
Deryasına salacak
Her damlada ah ettim
Hayatıma kahrettim
O kadar üzgünüm ki
Seni nasıl kaybettim
Seni nasıl kaybettim
Seni nasıl kaybettim
Hayatıma kahrettim
Of of of of

14.11.2023 – Prova Günlüğü

Haftanın ikinci gününe enerji dolu bir şekilde hazırız! Dilan’la hareket çalışması nefes egzersizleri ile başlayıp bütün vücudu çalıştıran ve esneten güzel hareketlerle devam etti. Çalışmanın ortasına doğru, Ahmed son nefesini “Hayır” diyerek verdi. Bu Dilan’ı hiç bozmadı ve çalışmaya kaldığı yerden devam etti. Güzel bir egzersizin ardından oyuncularımız artık oyuna odaklanmaya hazırdı.

Othello mendili sorduktan sonra Desdemona’ya, aldığı cevap karşısında emin olur artık aldatıldığının Cassio’yla. Öldürme isteği yerleşmiştir aklına ve bir hikaye anlatır sanki korku filminden alınma. Anlatırken hikayesini, hiç temas etmez avına sakin bir katil misali. Desdemona korkmuştur. Hiç görmemiştir, düşünmemiştir Othello’nun böyle kıskanç bir adama dönüşebileceğini. Belki de Othello’nun söylediği gibi, kaybettiği bu mendilin vardır bir kerameti.

Ah şu Bianca bir bıraksa keşke artık Cassio’nun peşini. Dokuz gün olmuş geleli, bu kaptırmış Casio’ya kendini. Bianca, sen en iyisi al şu mendili, git de çıkar bir örneğini. Nerden çıktı şimdi bu mendil? Bianca yazar bunu bir kenara, soracaktır hesabını nasılsa. Eyvallah, pekala.

Aaa saat bir olmuş! Yılmaz’ın gitmesi lazım demek bu. O gittikten sonra sanki bir boşluk oldu içimizde. Neyse yapıcak bir şey yok. Biz de biraz ezberimize bakalım o zaman.

Zaman su gibi akıp geçmiş, provanın sonuna gelmişiz bile. Günler çabuk geçmeye, oyunun içine güzel renkler katılmaya başlandı. Hem yönetmenimizin hem de oyuncularımızın renkleri bence bunlar. E tabii William Shakespeare de siyah beyaz bir oyun katmamış hayatımıza. İyi ki de yazmış zamanında.

Günün Şarkısı, Ayla Dikmen – Anlamazdın

Sevilirken bilmedin mi?
Ben söylerken gülmedin mi?
Falımızda hasret var
Ayrılık var, demedim mi?
Anlamazdın, anlamazdın
Kadere de inanmazdın
Hani sen acı veren
Kalpsizlerden, olamazdın
Dilerim ki mutlu ol sevgilim
Ben olmasam bile, hayat gülsün sana
Günahım boynunda
Ağlayan bir çift göz, bıraktın arkanda
La la la la la la lay la la la
La la la la la la la lay la la la
La la la la la la la lay la la, la la la la la
Kalbim bomboş kaldı sanma
Acılar geçer zamanla
Aşka tövbe demem ben
Görürsün sevince yeniden
Anlamazdın, anlamazdın
Kadere de inanmazdın
Hani sen acı veren
Kalpsizlerden, olamazdın
Dilerim ki mutlu ol sevgilim
Ben olmasam bile, hayat gülsün sana
Günahım boynunda
Ağlayan bir çift göz, bıraktın arkanda

16.11.2023 – Prova Günlüğü

Haftanın sonuna yaklaştık. Güzel hafif kapalı bir Perşembe gününden selamlar! Provamıza Dilan’la hareket çalışması yaparak başlıyoruz. Özellikle karın ve sırt ağırlıklı bu hareketlerden sonra küçük bir ara verip Damla’yla sesimize odaklanıyoruz. Diyaframı kullanarak nasıl vibrato yapılır ona güzel bir başlangıç yapıyoruz.

Emilia ne kadar güçlü, görmüş geçirmiş ve deneyimli bir kadın. İnsan hayran kalıyor. Iago’nun tek yenemediği insan olabilir hatta. Desdemona’ya da ablalık yapmaya çalışıyor aslında. Desdemona’nın ondan çok daha deneyimsiz olduğu açık. Bütün oyun boyunca bir şekilde uyarmaya çalışıyor aslında Emilia Desdemona’yı. Kıskançlığın hatta sebepsiz kıskançlığın ne kadar tehlikeli olabiliceğini söylüyor, kocaların nasıl kötü bir şekilde karılarına davrandıklarını ve bazı kadınların buna nasıl göz yunduğunu anlatıyor. Kendisi asla göz yummaz ama böyle hareketlere. Bir kadına böyle davranılıyorsa, kadın da alır intikamını en kötü şekilde.

Desdemona asla anlayamıyor Emilia’nın sözlerini. Deneyimlememiş hayatı onun gibi. Desdemona için deneyimi olan Othello. Yaşça büyük, savaşçı, lider, belki tanrıdan bile yukarda Othello Desdemona için. Othello ona kızmışsa vardır bir bildiği nasılsa. Bilmeden ne günah işledi acaba?

Danslı, şarkılı, Kıprıs’lı bir oyuna hazır mısınız? 4 Ocak’ta prömiyere hepinizi bekleriz! Sabırsızlıkla bekliyoruz biz de sizin gibi.

Günün şarkısı – Sana Neler Edeceğim

Çoktandır anladım, senin gözün dışarda
Eskisi gibi bağlı değilsin bana
Gelmem bu oyuna, bırakmam yanına
Ne işler açarım başına
Seveceğim, gezeceğim
Görürsün, sana neler edeceğim
Bir yerine bin cezayla
Hakkından geleceğim senin
Ne hayrın dokunur ne bir şey umulur
Başkası sende bilmem ki ne bulur
Elinden uçanla bir kaçan kurtulur
Bugün seversin, yarın unutur
Seveceğim, gezeceğim
Görürsün, sana neler edeceğim
Bir yerine bin cezayla
Hakkında geleceğim senin
Kolla kendini, sıra bana geldi
Kadının fendi erkekleri yendi
Bak, zaman değişti, sabırlar tükendi
Yalvarmak çok eskidendi
Seveceğim, gezeceğim
Görürsün, sana neler edeceğim
Bir yerine bin cezayla
Hakkından geleceğim senin

17.11.2023

Haftanın son günü! Çok güzel bir Cuma günündeyiz. Dilan’la hareket çalışmasıyla başlıyoruz. Artık Dilan da oyuncularımızın vücudundaki sıkılaşmayı fark ettiğini söylüyor. Farklı şekillerde mekik hareketleriyle düzenlenmiş hareket çalışmamızdan sonra herkes ne kadar iyi geldiğini söylüyor Dilan’a. Güne çok dinç ve enerjik bir şekilde başlamış oluyoruz.

Bugün karakterlerin fiil ve nitelikleri hakkında konuştuk. Herkes kendi karakterinin niteliğini, karakterinin başka karakterleri nasıl fiil ve niteliklerle gördüğünü, karakterinin enerji merkezinin vücudunda nerede olduğunu sıra sıra nedenleriyle birlikte açıklayarak anlattı. Bazı karakterlerin fiilleri ve nitelikleri bu konuşma sırasında değiştirildi.

Herkesin fiil ve niteliğinden emin olduktan sonra bir Zinder çalışması yaptı hocamız. Karakterin de merkezini düşünerek, bir oyuncu olarak arzulama merkezinde de olup, buna bir de fiil ve nitelikleri ekleyerek yürümelerini söyledi oyuncularımızın. Bu çalışmayı izlemek çok zevkliydi! Oyuncuların nasıl değişimler geçirdiğini, bedenlerinin nasıl değiştiğini, yürüme şekillerinin farklılaştığını hemen görebiliyordunuz. Şimdi karakterlerin sesini de ekleme vaktiydi. Sonrasında o sese oyundan bir replik katarak ve bu repliği tekrarlayarak yürümeye devam ettiler. Karakterlerin oyunun farklı noktalarındaki ruh hallerini de keşfe çıktılar yürümeye devam ederken ve bu ruh hallerinde söyledikleri bazı replikleri de eklediler.

Emilia her şeyi gören bir karakter. Her şeyi inceliyor, bakıyor, dokunuyor. Iago da her şeyi görüyor ama o gördüğü şeyden kendine ne alabilir onu düşünerek görüyor. Othello da bir savaşçı olarak her şeyi görüyor fakat paranoyak bir şekilde görmeye ve bunu tehdit olarak algılamaya çok müsait. İşte bu gibi detaylar inanılmaz bir fark yaratıyor sahnede yürüyen oyuncu için.

Çok verimli bir gün oldu. Bugün günlüğü de bu yüzden biraz uzun tuttum. Çok güzel geçen bir haftanın daha sonuna geldik! 3. haftamız da böylece bitti. Haftalar ne çabuk geçiyor. Az kaldı, Othello geliyor!

Günün şarkısı – Sevdim Bir Genç Kadını

Sevdim bir genç kadını
Ansam onun adını
Her şey beni ona bağlar
Kalbim durmadan ağlar
Gitti, o dönmeyecek
Aşkım, hiç sönmeyecek
Uzun yıllar geçse bile
Yaşarım hayaliyle
Kemanımla ona bir ses verebilseydim eğer
Bu sesimle ona ersem bana dünyaya değer
Ne yazık ki deniz engin, şu ufuklar ölgün
Bin elemle doluyor her yeni gün
Yarın olsun, yarın olsun diye renkler soluyor
Neye baksam, ne işitsem, bana bin dert oluyor
Şu karanlık günün elbet gelecektir sonu
Kalbim özlüyor onu

20.11.2023 – Prova Günlüğü

Herkese güzel haftalar! Haydi buyrun siz de gelin, şenlik var! Dilan’la harika bir hareket egzersizinden sonra geldik koreografi çalışmasına.

Aynı Zinder çalışmasındaki gibi burda da bazı niteliklerimiz var dansımıza ekleyeceğimiz. Ama buna gelmeden önce biraz dansın kültürle olan ilişkisine kulak verelim. Dünyanın her yerinde farklı dans çeşitleri mevcut. Her kültürün farklı beden hareketleri var. Bazı bölgelerde üst beden çalışıyor, bazılarında daha alt beden, kalça, omuzlar, bazılarında ise bacaklar daha ön planda.

Peki sömürgeci bir asker olsaydınız nasıl dans ederdiniz? Oranın dans, müzik kültürüne nasıl ayak uydurmaya çalışırdınız? Mesela Afrika ya da Latin Amerika’ya gidip orda, ait olmadığınız bir koreografinin içinde, orayı ele geçirdiğinizi de anlatıcak bir dans nasıl oluşturabilirdiniz? Bir güç gösterisi dansıyla mı?

Kıbrısı almışlar ve şimdi yönetmeleri lazım. O haklı nasıl yöneticekler? Çok kurallı bir yerden gelmişler ve şimdi özgür hissediyorlar. Bundan dolayı da başka bir enerji var içlerinde. Deniz yoluya gelmenin de sarhoşluğunu yaşıyorlar hala. Bir de alkol eklenirse buna…

Geldik bir sonraki önemli soruya. Bir sömürgeci olarak buzlu bir zeminde olsanız nasıl dans ederdiniz. Her karakterin farklı cevabı var tabii bu soruya. Ama buzu zor bir zemin gibi düşünmemek lazım. Karakterlerimizin, orayı ele geçirmiş olma mutluluğuyla sağladıkları bir denge var zaten bedenlerinde. Dengesiz değiller buzun üzerinde dans ederken. Eğleniyorlar. İlk defa kar gören çocuklar gibiler sanki.

Bu konuyu tartışırken Desdemona ile Othello’nun oyunun başındaki aşklarını ve uyumunu konuştuk biraz da. İki karakter de aslında genç ruhlular. Desdemona zaten genç ama Othello’da da o genç enerjisi hala var. Bu yüzden çok iyi anlaşıyorlar aslında. Çocuklar gibi eğlenebiliyorlar birlikte dans ederken. Bu kadar güçlü bir bağ nasıl yıkılabilir peki?

Biraz da dans edelim, çok konuştuk sanki. Önce bir müziğimizi dinledikten sonra onunla birlikte, serbest bir şekilde, düşünmeden ama net, büyük ve hayvansı hareketlerle dans ettik. Harika videolar çıktı bu çalışma sırasında.

Koreografiye de böylelikle bir başlangıç yapmış olduk. Keyifle geçirdiğimiz bir provanın daha sonuna geldik. Çok heyecanlıyız! Siz de bizler kadar heyecanlı mısınız? 4 Ocak’ta sizi de bekleriz şenliğimize!

Günün Şarkısı, Tanju Okan – Koy Koy Koy

Değişmez sorumuz
Nedir ki sonumuz?
Toprak değil mi erkeni geçi
Aldırma sen doldur be meyhaneci

Koy, koy, koy, koy, koy
Koy, koy, koy, koy, koy
Doldur bak efkarlandım yine bu gece
Koy, koy, koy, koy, koy
Koy, koy, koy, koy, koy
Dostlar gitmeden gizlice

Çok ülkeler gördüm
Çok diyarlar gezdim
Ögrendim alemin sırrı nedir
Dünyanin merkezi bu meyhanedir

Koy, koy, koy, koy, koy
Koy, koy, koy, koy, koy
Doldur bak efkarlandım yine bu gece
Koy, koy, koy, koy, koy
Koy, koy, koy, koy, koy
Dostlar gitmeden gizlice

Ölürsün dediler
Dün içirmediler
Sanki sarhoş oldum bilmem neden
Çıkmam tövbe bir daha meyhaneden

Koy, koy, koy, koy, koy
Koy, koy, koy, koy, koy
Doldur bak efkarlandim yine bu gece
Koy, koy, koy, koy, koy
Koy, koy, koy, koy, koy
Dostlar gitmeden gizlice

21.11.2023 – Prova Günlüğü

Güzel bir Salı gününden herkese selamlar! Caner’den Suadiye tarafından gelirken profiterol almasını istedik ama o baklavayla geldi. Bulamamış ama herkesi düşünüp hem normal hem de şekersiz baklava almış. Bu düşünceli davranışından dolayı ona teşekkür ettik ve baklava da kabulümüzdür diyip hepimiz doya doya yedik.

Herkes şeker takviyesini aldıktan sonra her gün yaptığımız gibi Dilan’la hareket çalışmamıza başladık. Nefes egzersiziyle başlayıp, ter dökerek bitirdiğimiz bir çalışmanın ardından koreografiye geldi sıra. Daha çok vals tadında olan 3 farklı koreografi öğrendik. Bunları öğrendikten sonra 3 hareketi de sırayla müzikle birlikte tekrarladık.

Harika bir şekilde tamamladığımız koreografi çalışmamızdan sonra ikinci perdeyi çalışmaya hazırdık. Artık dördüncü haftaya girdiğimiz için daha detaylara konsantre olmaya başlıyoruz yavaştan. Sahneleri hızlı hızlı değil en küçük ayrıntısına kadar hareketleri ve duyguları anlayarak ilerliyoruz.

Shakespeare’in ne kadar çok detaylarla ilgilendiği ve yazdığı sözlerin altında birden fazla anlam taşıması hepimizi hayran bırakıyor yazarlığına. Her provada başka bir şey keşfediyoruz resmen, daha önce dikkatimizi çekmeyen bir yeri görüyoruz. Karakterlerin duygularını, yaptıkları seçimleri neden yaptıklarını, beden dillerini tartışıyoruz.

Karakterlerimiz artık kabuklarından çıktıklar ve yürümeye başladılar. Çok heyecanlı ve izlemesi de bir o kadar zevkli bir prova deneyimi oluyor hepimiz için. Finalde nasıl bir oyun çıkacağını görmeyi iple çekiyoruz. Ya siz?

Günün Şarkısı, Dolu Kadehi Ters Tut – Aldattın mı?

Seni görenler varmış orada
El ele tutuştun mu onunla?
Cevabını ver, sallanma
Doğru mu yoksa palavra?

Kelimeler anlatmıyorsa
Gözlerinin içi söyler bana
Kimleydin o gün aslında
Telefonu açmadığında?

Aldattın mı beni?
Bunu yaptın mı bana?
Bir şey söyle
Durma öyle
Sakladın mı benden?
İhanetin neden?
Bir şey söyle
Bakma öyle

Bu kadar olmaz gözün doysun
Sebebi ne olursa olsun
Yapılmayacak şeyler var
Tehlikeli bir o kadar

Bildiğim yalnız duyduğum kadar
Bir desen acaba neler var?
Aklımda bin türlü soru
Bulamadım bir sonunu

22.11.2023 – Prova Günlüğü

Bugün her zamanki ısınmamızı yapmadık! Daha meditasyon içeren, kendimize konsantre olduğumuz bir çalışmayla başladık güne. Hepimizin rahatlamaya ne kadar ihtiyacı varmış.

Önce çift olup birbirimize masaj yaptıktan ve negatif enerjiyi vücutlardan attıktan sonra herkes sırt üstü yere yattı. Bütün bedenin serbest ve rahat olduğuna emin olduktan sonra arkadan Dilan’ın seçtiği çok güzel bir parçayla vücudumuzun yerle, dünyayla temasını inceledik yatarken. Sanki bütün vücudumuzdan bir ışık oluşuyor ve bu ışık dünyanın merkezine doğru uzuyor. Her nefes gerdiğimizde ışığın gidişini hissediyoruz. Bir yarım saat tamamen buna odaklanarak, hiç konuşmadan yattığımız bu çalışmanın ardından sıra koreografiye geldi.

Bugün bir hareket öğrenmektense dans partnerlerimizle göz temasını ve uyumu öğrendiğimiz bir çalışma yaptı Dilan. Karakteri, onun yürüyüşünü, enerji merkezini, fiil ve niteliğini de düşünerek yürüdüğümüz ve partnerimiz ya da partnerlerimizle kurduğumuz göz temasıyla yaptığımız bu çalışmada harika görüntüler çıktı ortaya.

Geldik provaya. İago. İago’da bir durmak gerekebilir. İago ne kadar ilginç bir karakter. Hem nefret ediyorsun hem de anlıyorsun onu sanki. Ya da öyle bir inandırıyor ki hepimizi yaptıklarının yanlış bir şey olmadığına, biz de geliyoruz oltasına. Bugün yönetmenimizin dediği bir şey çok aklımda kaldı. İago bence güzelliğin kendisi. Gerçekleri konuşuyor. Kötü konuşuyor ama kimse ne söylediğini ya da kime söylediğini anlamıyor. Zehirli çiçekler nasıl güzel görünürse işte İago da öyle biri tam olarak.

Günün Şarkısı, Adamlar – Bir Öyle Bir Böyle

Bi öyle bi böyle
Ben kimim anlarsan söyle
Sırtımda taş
Elimde boş bi kutu
İstersem sevebilirim bu oyunu

‘Bi masanın etrafında türlü türlü hayvanlar
Maskeli gibi değişiğiz öyle böyle tripler
Zaman bizden geride kalmış çıktığımız yokuşta
Sırası gelen lafını ediyo
Elimizde kartlar
Az desem yetmez, çok demeye dilim varmaz
Kaça kaça sıkışıverdik öküzün kıçındayız
Lafını tartıp iyi seç
Oturmayalım boynuza
Türlü kumpas, türlü vicdansızlık her yanında insanın
Bazen diyorum bazen kadir
Maymun olsam daha mı mutlu olurdum?
Yoksa zaten insan sıfatında bi maymunun götü müyüm?
Emine hanım teyzenin kırk yıllık çöpü müyüm?
Umutsuzluk idolü mü, beklenmedik depar mı?
Standart bi hödük mü, gizli kararlılık mı?
Siyah beyaz düz yamuk Ahmet Mehmet kimim ben?

Bi öyle bi böyle
Ben kimim anlarsan söyle
Sırtımda taş
Elimde boş bi kutu
İstersem sevebilirim bu oyunu

‘E şimdi üç saattir oturmuşuz dinlemişiz filan
Beş asırdır oturmuşuz dinlemişiz falan
Ben ne kadar manyağım yo en çok ben çılgınım
Sana buraya yazıyom bak o kada çılgın diilsin
Eteğimde taşlarla etrafımda dönerken
Kaç tanesi fırladı da oturdu kafalara
Kafalara kafalara
Değişik kafalara
Yeni yeni paketlerle süslenmiş kafalara
Hayal et
İste
Bekle
Çabala
Hababam yine bize döner aynı makara
Çok eşyalı odalarda huzuru bekliyoruz
Elimizde tasmalar
Karşılıklı sallıyoruz

Bi öyle bi böyle
Ben kimim anlarsan söyle
Sırtımda taş
Elimde boş bi kutu
İstersem sevebilirim bu oyunu

23.11.2023 – Prova Günlüğü

Bugün haftanın bizim için son çalışma günü. Cuma provamız yok maalesef 🙁 Her zamanki gibi enerjik başlıyoruz Dilan’la hareket çalışmamıza. Etkili bir çalışmadan sonra provaya geçiyoruz.

Sizce insanlar kötü ve iyi olarak ikiye mi ayrılır bu hayatta? Kötü dediğimiz kişi, iyi birisini bir kötülüğe ikna edince noluyor peki? Bu iyi olan kişiyi de kötü yapmaz mı? Sonuçta iyi olan bu kişinin bu kötü fikri yapıp yapmamak konusunda bir seçim hakkı var. Bu karar ona kalmış.

Peki, bu dünyada kim yaptığı her kötülüğü, zaaflarını paylaşmış? Paylaşmaz, hatta gidip başkalarını suçlarlar. Bahaneleri bitmez. Iago tam da burda devreye giriyor işte. İnsanların zaaflarını iyi okuyabilen biri Iago. İkna kabiliyeti de kuvvetli tabii. Peki yaptığı her kötülüğe rağmen neden Iago karakterini seviyoruz? Her birimizin içinde bir Iago mu var yoksa?

Ne kadar çok soru sordum. Düşünülecek sorular bunlar. Hadi siz bunları düşünürken biz de 3 günlük bir ara verelim o zaman. Pazartesi görüşürüz!

Günün Şarkısı, Son Feci Bisiklet – Kötü Şeyler

Kötü şeyler
Kötü şeyler olabilirmiş
Olsun
Yalnız insan
Daha yalnız kalabilirmiş
Kalsın
Mavi şeyler
Kırmızıya çalabilirmiş
Çalsın
Kader utan
Kader utansın

Anlamasan bile bu oyunu
Oynamak zorundasın
Oynamak zorundasın
Bilmesen bile belki bugün
Oyunun başındasın
Belki sonundasın
Napalım biz hep böyleyiz
İki günah bir tövbeyiz

27.11.2023 – Prova Günlüğü

Herkese güzel haftalar! Soğuk bir güne uyandık. Kış mı geldi ne? Bu hafta soğuk geçecek anlaşılan. Ah Ahmed nerelerdesin? Neymiş? Yol çalışmaları varmış. Biz sensiz başlıyoruz o zaman provaya.

Bugün matlar yok yerde, ayakta başladık çalışmaya. Direkt koreografiyle giriş yaptık haftaya. Yürüyüş ve ısınmadan sonra enerji merkezimiz olarak düşündüğümüz göbek deliğimizden el parmaklarımıza bağlı ipler olduğunu düşünerek kollarımızı ve daha sonrasında bütün vücudumuzu açıp kapatmaya başladık. Karakterlerimizi de unutmadan birbirimize göbek deliğimizde oluşan ve büyüyen bir enerji göndermeye başladık sırayla. Boşta kalan herkes kendi içinde hareket etmeye devam ediyor bu sırada. Sonrasında koreografimizin ilk kısmını öğrenmeye başladık.

Gerçekten çok heyecanlı bir süreç. Acaba sonucu nasıl olucak? Ben şimdiden muhteşem bir oyun çıkıcağını biliyorum.

Geçtik birinci perdenin provasına. Shakespeare nasıl bir deha! Bir cümlenin hatta kelimenin üstünde bir saat konuşabilirsin resmen. Aslında karakterler ne kadar birbirini tanıyor ve biliyor bilinç altında. Daha oyunun başında bunu görüyoruz. Herkes birbirine bir laf sokuyor sanki.

Iago, bu kadar materyalist olmasan mı acaba? Tamam, dine karşı da düşüncen açık ve net. İnançları var ama insanların. Resmen insanlara yoksunuz, çürüksünüz, temeliniz sağlam değil denir mi?

Ah Desdemon! Ona bakınca sizin de kafanızda bir Meryem imgesi canlanmıyor mu? Bu kadar masum, tatlı, zarif, temiz bir kadın var mı bu dünyada? Kirlenmemiş. Kibir, kıskançlık ve oburluk taşımayan. Yani bir başka değişle günaha girmeyen. Iago için olmadığı kesin. Kötü, iyi, kıskanç, kibirli, aç gözlü vb. Bunlar hep bir karakter Shakespeare’in oyunlarında. Sanki bunları daha kolay bir yoldan ifade edebilmek için alegorik bir şekilde yazmış oyunlarını.

Provada en sevdiğim anlar sanırım herkesin bir konu hakkında tartışıp fikir alışverişinde bulunduğu zamanlar oluyor. Herkesin düşüncesi başka bir kapı açıyor resmen. Genelde yönetmenimiz bu kapıları açıyor tabii bize 🙂 Bu konuşmalar kesinlikle çok güzel bir altyapı oluşturuyor hem oyun, hem de oyuncular için.

Günün Şarkısı, Evrencan Gündüz – Sen Beni Yine

İlk başta çok tatlıydın 5. aya kadar
Sonra gerçek yüzünü gördüm
Melek sandığım şeytanın maskesi düşünce
Şaşkına döndüm
Lan ne oldu buna?
Yapma kardeş yapma

Sen beni yine deli ettin
Sonra da yine sevdirdin
Bile bile yenildim kendime

Sen beni yine kandırdın
Sabredip sana katlandım
Sen sağ gösterip
Soldan çaktın

Biz senle tanıştık
Yazın bir sahilde
Düşüncelerimiz aynıydı senle
Sonra ne olduysa oldu
Nedense başa döndü yine hikaye

Sen beni yine deli ettin
Sonrada yine sevdirdin
Bile bile yenildim kendime

Sen beni yine kandırdın
Sabredip sana katlandım
Sen sağ gösterip
Soldan çaktın

28.11.2023 – Prova Günlüğü

Günaydın! Biz simitlerimiz, mandalinalarımızı ve muzlarımızı alıp provaya geçiyoruz. Bugün prova biraz erken bittiği fakat öğle yemeğini daha geç yiyeceğimiz için önden atıştırmalık bir şeyler almak iyi oldu.

Koreografiyle başlıyoruz günümüze. Önce ısınmak için yürüme, zıplama, yürüme, mekik, yürüme ve push-up egzersizini yapıyoruz sırasıyla. Sonra asıl koreografiye odaklanıyoruz.

Tekrar bunu söylemem lazım Shakespeare sözlerinde her duyguyu her jesti barındırır. Ama bir oyuncu olarak sadece söze güvenmek tehlikelidir. Aksiyon ve hareketlere de güvenmek ve onları da düşünmek gerekir. O zaman iyi bir oyun çıkar ortaya. Shakespeare durumları çok güzel ortaya koyar ama bu durumları net bir şekilde acele etmeden vermek oyunculara kalmıştır.

İşte tam bunun için uğraşan bir ekibin içindeyiz neyseki. 4 Ocak itibariyle bekleriz efendim herkesi!

Günün Şarkısı, İlhan İrem – Anlasana

Her sevincin her kederin
En ölumsüz sevgilerin
Sonsuz denen göklerin
Herşeyin bir sonu varsa

Ayrılıkların da sonu var
Bir gün çıkıp geleceksin
İçimde bir ümit var
Yeniden seveceksin

Yıllar var ki ben böyle
Bekliyorum özleminle
Anıların, umutların, kaldı bende
Anlasana
Anlasana
Anlasana
Anlasana
Biraz daha gerçekleri anlasana

Senden ayrı günlerimi
Sana nasıl anlatsam ki?
Mevsimsiz çiçekler gibi
Yarım kaldım inan ki

Sensizliğin acısını
Sen nereden bileceksin?
Sen hiç sensiz kalmadın ki
Mevsimleri saymadın ki

29.11.2023 – Prova Günlüğü

Önce ısınmamızla başladık güne. Çember olup bir kişi kendi ısınma hareketini yaptıktan sonra diğerleri onun hareketini tekrarladı. Bunu yaparken ısınma hareketini yapan kişiye alakasız sorular sorduk. Daha çok nedense “sevgilin var mı?” sorusu soruldu ya da evliysen “evliliğin nasıl gidiyo?” sorusu. Hepimizin en merak ettiği, aşk hayatlarımızmış bunu anlamış olduk. Bu sorularla geçen ısınmanın ardından koreografi çalışmamıza geçtik.

Iago’nun hızı, oyunu götüren hız olması lazım. O olmasa oyun durur ve ilerlemez. Farklı yerlerde, aynı zamanda bulunuyormuş gibi bir hız içersinde çünkü her şeyi görüp, kavrayıp, müdahale etmesi gerekiyor. Herkesin pozisyonlarını ve otoritelerini bilip ona göre davranıyor. Mesela, Roderigo’yla olan ilişkisinde daha kaba ve serbestken Othello’yla olan ilişkisinde yerini bilerek iletişim kuruyor.

Ah Emilia, seviyor eşini aslında. Histeriden kurtulmak için, veriyor mendili Iago’ya. Peki mendilin karşılında ne vericek Iago ona? Bir çıkar ilişkisi gibi geldi bana. Ama yanlış bir yöntem bu Emilia!

Günün Şarkısı – Ben Aptal Mıyım?

Yemem ben artık bunları
Ters yüz ettim hayatımı
Yemem ben artık bunları
Ters yüz ettim hayatımı

Dedim yak lambalarını
Oyna sen de zarlarını
Bırak başkalarını
Ben aptal mıyım?

İşime gelmeyince hep
Hayatın kendisi sebep
Sen onca fırsatı tep
Ben aptal mıyım?

Aşkın şudur sözlük anlamı
Arıyo’sun sen belanı
Aşkın şu sözlük anlamı
Arıyo’sun sen belanı

Ben miyim hapse tıktığım?
Neden suçlu kılıklıyım?
Söyle gardiyanım
Çok yatar mıyım?

İşime gelmeyince hep
Hayatın kendisi sebep
Sen onca fırsatı tep
Ben aptal mıyım?

Niye sordum soruları?
Biliyordum cevapları
Niye sordum soruları?
Biliyordum cevapları

Gel her gün aynı şeyi yap
Git her gün aynı yola sap
Sonra gelince hesap
Ben manyak mıyım?

Unuttum mu ben kendimi?
Kuruttum mu günlerimi?
Biriktirdim dünleri
Ben aptal mıyım?

30.11.2023 – Prova Günlüğü

Caner sabah bembeyaz bir suratla geldi yanımıza. Sabahtan beri çok kötü hissediyormuş ve hiç bir şey yiyemiyormuş. Yönetmenimiz onu hemen eve gönderdi. İlay da zaten Othello’muz gibi hastaymış ve provaya da geç kalıyormuş. Onu da arayıp hiç gelmemesini ve dinlenmesini söyledik. Biz de baya üstünde durarak bazı küçük sahnelere baktık böylece.

Ne kadar Othello ve Desdemona’mız bizimle olmasa da, detaylı bir şekilde küçük sahnelere bakmak inanılmaz yararlı oldu bizim için. Karakterlerin yaptıkları seçimleri neden yaptıkları üzerinde durduğumuz bir gün oldu. Oyuncularımız bu sahnelerde kafalarına takılan küçük ayrıntıları da sorabildiler böylece.

Toplam beş tane sahneye baktık bu gün. Bu sahnelerin arasında Iago ve Roderigo da vardı. Roderigo, biraz çocuk gibi dinliyor hep Iago’yu, ama bunu diyince zıplayan, hoplayan bir çocuk gelmesin hemen gözünüzün önüne. Çocuklar gibi cahil ve hiç bir şey bilmeyen anlamında. Iago da onun bu savunmasızlığını kullanmıyor mu zaten? Iago’yla Roderigo’nun nerdeyse yaşıt olduklarını biliyor muydunuz peki? Ben bilmiyordum!

Bütün çalıştığımız sahneleri yazmaya kalkarsam bu günlük bitmeyecek sanırım. Merak etmeyin ama, anlatacağım öbür sahneleri de başka günlüklerde. Maalesef yarın provamız yok bu yüzden Pazartesi görüşmek üzere.

Günün Şarkısı – Kırık Kalpler Durağında

Sözleşmeden buluşuverir kırık kalpler
Anlatılmaz ama ordadır bütün dertler

Gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
Kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
Şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler

Kimini yakıp geçen aşklar incitmiş
Kimini yanlış kararlar yıkıp geçmiş
Kimine yakın dostu ihanet etmiş
Kimi hayatın sillesini yemiş

Kırık kalpler durağında inecek var
Eteğindeki taşları dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar

Kırık kalpler durağında inecek var
Yüreğindeki dertleri dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar

Kendini eğlenmeye verir kırık kalpler
Sanki unutulurmuş gibi bütün dertler

Gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
Kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
Şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler

4.12.2023 – Prova Günlüğü

Altıncı haftamıza giriş yaptık! Ne kadar hızlı geçiyo zaman değil mi? Güzel bir ısınmayla başlıyoruz günümüze. Bugün koreografiyi yemekten sonra yapacağız. O yüzden ısınmadan sonra hemen oyuna geçiyoruz.

Bu oyun 400 yıldır oynanıyor ve hala günümüze o kadar uyuyor ki gerçekten bu kadar zamanda insanlığın ne kadar az değiştiğini görüyoruz. Dostoyevski’nin ‘Yeraltı İnsanı’ kitabında söylediği gibi “Akıllı ve kişiliksiz olmak lazım bu zamanlarda yaşamak istiyorsak”. Iago işte tam da bunu uyguluyor. Bütün karakterler için Iago namuslu, dürüst, mert bir adam olarak görülüyor. Demekki bir zamanlar böyle kişiliksiz bir adam değilmiş, gerçekten namusluymuş ama başına gelen haksızlıklar onu bu yola sokmuş. Casio’ya aynı haksızlık yapılsa o da aynı komploları farklı şekillerde düzenlerdi aklında.

Aslında herkes düşünür hayatının bir döneminde Iago’nun yaptıklarını, başlarına bunun gibi bir haksızlık gelse ya da en azından yapmayı düşünür sadece.

Günün Şarkısı, Adamlar – Hepinize El Salladım

Atlar düşer, krallıklar yıkılır
Kuşlar göçer
Senden n’aber?
Tek mevsimlik çiçek gibi açıp solan
Neyin peşinde, var mı haber?

Zor zamanlar olur
Nasıl çıkarsan içinden
Omurgan öyle şekillenir
Beni sorarsanız
Bazen cennet yeri
Bazen cehennemin dibi
Evim gibi, evim gibi

Bir akşamüstü yuvarlandım yerlerde
Bi’ akşamüstü sarıldım kendime
Döndüm ve arkama baktım
Hepinize el salladım

Kendim kadar sonsuzum
Bu dert benim, içim dışım
Yanar döner
Bugünler geçer, yaram bana kucak açar
Yolum ateşmiş, ne fark eder?

Zor zamanlar olur
Nasıl çıkarsan içinden
Omurgan öyle şekillenir
Beni sorarsanız
Bazen cennet yeri
Bazen cehennemin dibi
Evim gibi, evim gibi

6.12.2023 – Prova Günlüğü

Bugün Yılmaz’ın doğum günü! Ona harika bir pasta aldık ama daha haberi yok kendisinin, öğlen yemekten sonra küçük bir sürpriz yaparak pastasını takdim edeceğiz ona. Şimdi geçelim provaya.

Tarihin her döneminde kötü yöneticilere rastlanır. Maalesef rastlamaya da devam ediyor bu dünya. Bu oyunda da kötü yöneticilerin bir anına şahitlik ediyoruz aslında. Bu oyunun öncesinde ve sonrasında binlerce kez olan yıkımlar bunlar. Neyse geçelim siyaseti.

Artık oyunun gerçek bir oyun olma aşamasına geldik. Bu yüzden de detaylara önem göstererek ilerliyoruz. Oyuncularımız da daha kontröllü ve temiz bir şekilde koyuyorlar karakterlerini sahneye.

Yılmaz’ın doğum gününü tekrar burdan da kutlayalım o zaman. İyi ki varsın Yılmaz, iyi ki doğmuşsun! Yaşasın yay burcu!

Günün Şarkısı, Sertab Erener – Kendime Yeni Bir Ben Lazım

Bu sene iyi geçmedi söylemem lazım
Kader beni seçmedi ama görmemem lazım
Belki birden bire yeniden başlamam gerek
Eskiden taptığımı bugün taşlamam gerek

Yeni bir aşk yeni bir iş
Yine gülecek bir neden lazım
Yeni bir haber yeni bir kader
Bunlar için bana şans lazım
Yeni bir duruş yeni dokunuş
Tek tek keşfetmem lazım
Yeni bir hayat gerisi bayat, aah
Kendime yeni bir ben lazım, aah
Kendime yeni bir ben lazım

Günler güzel geçmedi unutmam lazım
Asıp yüzümü kalmışım azcık kırtmam lazım
Hep içime atmışım anlatmam gerek
Hepsini bir kazana atıp toptan kaynatmam gerek

Yeni bir aşk yeni bir iş
Yine gülecek bir neden lazım
Yeni bir haber yeni bir kader
Bunlar için bana şans lazım
Yeni bir duruş yeni dokunuş
Tek tek keşfetmem lazım
Yeni bir hayat gerisi bayat, aah
Kendime yeni bir ben lazım, aah
Kendime yeni bir ben lazım

11.12.2023 – Prova Günlüğü

Günaydın efendim! Yedinci haftaya geldik bile! O zaman bir fotoğraf çektiririz hep beraber değil mi? Yönetmenimiz fotoğrafımızı instagramda paylaştıktan sonra başladık provamıza.

Ağlamak. Herkesin ağlama şekli, tarzı ya da nedeni farklıdır değil mi? Bazı insanlar daha sessiz, dimdik, zarafetini koruyarak ağlarken, bazıları kendine işkence eder gibi ağlar. Sanki kendi cezasını kendi veriyormuşçasına. İşte burdaki farklardan biri aslında neden ağladığıdır insanın. Kendine ceza veriyorsa, bir hata ettiğindendir ya da ettiğini düşündüğünden.

Peki ilişkide ağlayınca nolur? İlişkide birisi ağlıyorsa karşısındaki kişiyi suçluyor demektir. Onun bir hatasını görmüştür, ona kırılmıştır, kızmıştır, karşısındaki kişi onu haksız yere suçlamıştır belki.

Mutluluktan ağlamak farklı tabii. Fakat oyunumuzda böyle ağlayan yok maalesef 🙂

Ay daraltmadım değil mi sizi? Ağlamak da güzeldir. Hep pozitif ve mutlu olmak sıkıcı, ayrıca pek de normal değil bence. Her duyguyu yaşamak lazım bu hayatta.

Günün Şarkısı, Sezen Aksu – Ağlamak Güzeldir

Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden, sakın utanma
Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden, sakın utanma

Ağlamak öfke, delice nefret
Doruklarda aşk doyumsuz sevinç
Kahreden keder kısaca hayat
Ve nefesindir ve nefesindir

Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Her şeye rağmen var olmak demek
Ağlamak yaşayan binlerce duygu
İnsanca ve coşkulu güzel bir şeydir

Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden, sakın utanma
Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden, sakın utanma

Ağlamak senin kara dünyada
Hâlâ sevdiğin ve hissettiğin
Tüm güzelliğin ve çirkinliğinle
Var olduğundur, var olduğundur

Ağlamak şu gelip geçici dünyada
Her şeye rağmen var olmak demek
Ağlamak yaşayan binlerce duygu
İnsanca ve coşkulu güzel bir şeydir

Ağlamak güzeldir
Süzülürken yaşlar gözünden, sakın utanma

12.12.2023 – Prova Günlüğü

Günümüz dansla başladı. İki saatlik yararlı bir koreografi çalışmasından sonra yemeğe geçtik. Harika bir dans ortaya çıkıyor! Sizin de görmeniz için sabırsızlanıyoruz!

Yemekten sonra akış aldık. Artık aralarda çok duraksamadan bütün oyunu oynayıp öncesinde ya da sonrasında eğer karakterlerle ilgili ya da teknik sorularımız varsa paylaşıyoruz.

Othello her zaman Hristiyan mıydı yoksa başka bir dinden mi Hristiyanlığa geçmişti?

Yeniçeri’lerde de Yunan, Sırp, Arnavut gibi Hristiyan topluluklardan toplanan yetim çocuklar vardı.

Demekki dini farklı olsa da askerliğe alınabilirdi belki. Yok alınamazmış. Emine Ayhan’ı arayıp öğrendik doğrusunu. Eğer dinini değiştirdiyse, ki öncesinde Müslüman olduğunu düşünenler var, asker olmadan önce yapması lazım yoksa askerliğe almazlar. Orijinal çeviride Othello’nun sünnetli olduğuna dair bazı sözler geçiyor.

Bunun gibi birçok şey tartışılıyor provada. Provanın en sevdiğim zamanlarından biri olabilir bu konuşmalar. Karakterlerin detayına, geçmişine inmek çok zevkli.

Umarım siz de gelip izleyince bizim provalarda hissettiğimiz gibi zevkle izlersiniz oyunumuzu. 4 ve 5 Ocak biletlerimiz tükendi. 6-7-11–12-13 biletleri satışta. Bekleriz 🙂

Günün Şarkısı, İnci Çayırlı – Kıskanıyorum

Sen gideli derdimle yapayalnız yaşıyorum
Nerdesin kimlesin diye kıskanıyorum

Kara kara kara gözler
Ona buna bakıyor mu
O incecik beli şimdi
Başka biri sarıyor mu
Pırıl pırıl pırıl saçlar
Yine dalgalanıyor mu
Yumuk yumuk güzel eller
Başka bir el tanıyor mu

Kıskanıyorum, kıskanıyorum
Derdime dalıp, ben yanıyorum

Kara kara kara gözler
Ona buna bakıyor mu
O incecik beli şimdi
Başka biri sarıyor mu
Pırıl pırıl pırıl saçlar
Yine dalgalanıyor mu
Yumuk yumuk güzel eller
Başka bir el tanıyor mu

Aşk acısı kalbimi kor gibi yakacak mı
Gözyaşım durmadan hep böyle akacak mı

13.12.2023 – Prova Günlüğü

Haftayı neredeyse bitirmiş sayılırız. Yarın da provamız var ama Cuma günü maalesef provamız yok. Bu demek oluyor ki yaklaşık iki buçuk haftamız kaldı prömiyerimize! Ayy çok heyecanlı!

Koreografi nerdeyse bitti sayılır. Şimdi geriye dansa karakterleri eklemek kaldı. Dansı yaparken bedenlerinde de görmemiz lazım karakterlerini oyuncularımızın. Ve tabii ki işgalci, o kültürü ve danslarını bilmeyen bir grup olarak dans etmeleri de çok önemli. Örnek olarak bir İngilize Angara havası öğretmek gibi düşünün. Yapabilir mi? Tabii ki hayır.

Hala tam bitmemiş olsa da dışardan bir izleyici gözü olarak söyleyebilirim ki çok güzel bir dans çıkıyor ortaya. Ve o karakter bedenleri de görülmeye başlandı.

Gelecek hafta her şey bitmiş olacak artık ve sadece akış alıcaz. Çok az kaldı! Biletler hızla tükeniyor! Sizi de bekleriz!

Günün Şarkısı, Sezen Aksu – Kutlama

Memleketime çoktan bahar gelmiştir
Başakları şimdiden göğe ermiştir
Dağlarını gelincik basmıştır
Yer, gök ve yürek çiçek açmıştır

Kirazlar olmadan tez vakitte
Asmanın sürgün veren dallarında
Nergisin, zerenin taç yapraklarında
Seninle baharı kutlamaya geliyorum

Başımı omzuna yaslamaya
Hayata yeniden başlamaya
Bağında, bahçende, pınarlarında
İçimi yıkamaya geliyorum

Caddelerinde kızlarla oğlanlar
Oynaşıyordur şimdi, ah! hem de nasıl
Başlayan, biten, tazelenen aşklar
Başlıyor ömrümüzde yeni bir fasıl

14.12.2023 – Prova Günlüğü

Haftanın son prova gününden herkese günaydın! Hızlıca dans provasıyla başlıyoruz güne. Nerdeyse bitti sayılır.

Yemekten sonra akış almaya koyulduk. Artık oyuncularımızın ezber değil teksti konuşmaları lazım. Ne dediklerini bilerek ve dinleyerek oynamalılar. Konuşurken kafalarında neler düşünüyorlar onları da oturtmalılar. Mesela endişeli ve kafaları başka bir yerdeyken, sırf o konudan ve endişelerinden uzaklaşmak için eğlenmeye çalışıyor olabilirler. Böyle detaylar oyunu canlı tutan noktalardır.

Artık geldik son iki buçuk haftaya. Geri sayım başladı diyebiliriz. Bütün ekip olarak size seyrederken azınızın açılıp bütün oyun boyunca kapanmayacağı bir Othello sunmak için çalışıyoruz. Biletler satışta!

Günün Şarkısı, Fatih Erkoç – Oynatmaya Az Kaldı

Bir acayip bekleyiş
Sanki dakikalar yok, yıllar geçiyor
Beynimin aynasında
Örümcekler bağlanmış hücrelerime

Kokladığım çiçekler çoktan ölmüşler
Beklenen kara tren gelmiyor artık
Aldatılmış duygular isyan ediyor
Gözümdeyse bir bakış tam tımarhanelik

Oynatmaya az kaldı, doktorum nerede?
Bir güzel kız yüzünden çıldıracağım
Oynatmaya az kaldı, doktorum nerede?
Bir güzel kız yüzünden çıldıracağım

Parlayan gökyüzünden
Düşen yağmurlarla ben eridim bittim
Canlı bir cenazeyim
Kibrit kutularında yanar giderim

Kokladığım çiçekler çoktan ölmüşler
Beklenen kara tren gelmiyor artık
Aldatılmış duygular isyan ediyor
Gözümdeyse bir bakış tam tımarhanelik

Oynatmaya az kaldı, doktorum nerede?
Bir güzel kız yüzünden çıldıracağım
Oynatmaya az kaldı, doktorum nerede?
Bir güzel kız yüzünden çıldıracağım
Oynatmaya az kaldı, doktorum nerede?
Bir güzel kız yüzünden çıldıracağım

Terelelli lelli lelli
Aşık oldum çılgın gibi
Terelelli lelli lelli
Hiç aklımdan çıkmıyor ki