MACBETH

Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Emine Ayhan
Yöneten: Kemal Aydoğan

Oyuncular:
Barış Atay : Macbeth
Ezgi Çelik : Leydi Macbeth
Aybanu Aykut :Cadı
Deniz Elmas : Cadı
Melek Ceylan : Cadı
Gözde Kısa : Cadı
Özge Öztürk : Cadı

Sahne tasarımı: Bengi Günay
Işık tasarımı: İrfan Varlı
Müzik ve Ses Tasarımı: Mustafa Avcı
Koreografi: Dilan Yoğun
Korrepetitör: Damla Pehlevan
Prova dönemi kondisyon çalışması (Chekov yöntemi): Mehmet solmaz
Afiş Tasarımı: İlknur Alparslan
Oyun Fotoğrafı: Orçun Kaya
Asistanlar: Ayşe Sinem Kayır, Mesut Karakulak, Ada Yarar
Sahne Tasarımı Asistanı: Cansu Uygun
Stajyerler: Burak Osman, Doğa Altun, Sevda Yeliz Nar, Ada Efe, Ecesu Dönmez

PROVA NOTLARI

12.08.2024 – Prova Günlüğü

Yeni bir ekiple yeni bir oyun heyecanı! Siz de bizim kadar heyecanlı mısınız bu habere? Cadıların da dediği gibi; “Ölümcül işlere giriyoruz Macbeth’le!” Bu başladığımız güzel yolculukta neler bizi bekliyor hep birlikte göreceğiz 🙂

Bugün ilk prova günümüz. Enerjimiz tam ve başlamaya hazırız! Ama önce biraz oturup oyunun yazıldığı zamanda İngiltere’de ve dünyada neler oluyo bir tartışalım. Sonra bir de günümüz Türkiye’sinde ve dünyada olanlara bakalım ekipçe. Hiç de günümüze benzemiyor gerçekten. Dünyamız ne kadar değişmiş şu 400 yılda değil mi? 

Bugün kısa ama çok yararlı bir prova oldu bizim için. Yarından itibaren oturmak yok! Bakalım yarın bizi nasıl bir prova bekliyor 😉

Günün Şarkısı – Cadı Kazanı

Kuralsa kural, oynamanın da bi’ adabı var

Aynı taraftayız, unutmasan mı bu kadar?

Ortalıkta bizim de şekli şemalimiz var

Talihsiz açıklamalardı hep bunlar

Dilediğin kadar

Dediğini yaptır bakalım

Görelim hangimiz bey, hangimiz sultan

Aşağıda bir cadı kazanı

Isınıyor suları, başında bi’ şeytan

13.08.2024 – Prova Günlüğü
Günü Aybanu’nın lokumu ile açtık. Lokum gibi bir prova olacağını bize tattırdı. Teşekkürler
Aybanu…
Dün oturmak yok demiştik. O yüzden hız kesmeden Chekhov ısınması ile başladık. Mesela
önce etrafımızdaki havayı hissettik sonra içimizdeki müziği dinledik ve havayı bütün
bedenimizde dolaştırarak dans ettik.
Uzun bir nefes egzersizi sonunda sahnedeki bütün havayı ciğerlerimize doldurunca kafalar
biraz güzel oldu tabii. İçinde bulunduğumuz durumun koca bir saçmalık olduğunu fark edince
kahkahalarımız sahnedeki oksijenin yerini aldı.
Isınma sonrası Shakespeare’nin uzun uzuunn olan masalarına geçtik. Bir ‘’Son Akşam
Yemeği’’miz olmasa da ilkini gerçekleştirmiş olduk.
Lady Macbeth’in, Macbeth’e olan aşağılamalarını da ilk günden görüp içimiz burkulmadı
değil tabii. Lordumuz ise kadın ruhunu tıpkı savaş taktikleri gibi bildiği için Lady’mizin
gönlünü bir ‘’fıstığım’’ lafı ile almayı başardı.
Savaş taktikleri demişken haritalarımızın sınırlarını çizerken bazı kafa karışıklıkları yüzünden
sınır problemleri yaşasak da el birliği ile üstesinden geldik.
Küçük bir aradan sonra ise ritimlerimizi kulağımıza yerleştirip beden formlarımızı arayarak
günümüzü sonlandırdık. Yarın görüşmek üzere…
Günün Şarkısı: Jakuzi – Koca Bir Saçmalık
Nasıl birisin
Beni böyle üzebilirsin
Sanki her şeyi denedin
Kalabilirsin, pekala gidebilirsin
Daha değersiz hissettiremezsin
Çünkü ben ne zaman bir şey istesem
Bana verilen koca bir saçmalık
Bilirsem hata nerede bilirsem
Hiç şaşırmam kafamı şişirmem
14.08.2024 – Prova Günlüğü
Günü yine Aybanu ile açıyoruz. Poğaça yapıcam demişti ama yapmamış… Bugün de dolma
yapacağım dedi ama yiyebileceğimizden pek emin değiliz. Umarım bizi yanıltır ve ellerinden
güzel bir dolma yeriz.
Prova başlar başlamaz Macbeth’in de erkekliğini kanıtlama çabaları başladı tabii ki.
Shakespeare’in kimi öldüreceği belli olmayan tehlikeli sularında yüzdükten sonra provamıza
ara verdik…
Öğle yemeği menümüzde nohut pilav vardı. Oyuncularımızın küçük bir şişkinlik problemi
yaşaması sebebi ile önümüzdeki günlerdeki kuru fasülye pilavı menümüzden çıkarma yoluna
gittik. Kimseyi riske atmayalım dedik 🙂 Şişkinliğimizi de Bengi’nin badem unundan yaptığı
glutensiz Browni ile taçlandırdık!
Şişkinlikten nasibini alan Lady Macbeth ise ‘’MACBETH’İMMMM KARNIN DOYDU MU?’’
cümlesi ile değerli kocasını kontrol etti.
Miyavlayarak ve gıdaklayarak sesimizi açıp küçük de bir oyun havası ile bedenimizi ısıtıp
günümüzü kapattık.
Günün Şarkısı: Bu Fasülye 7,5 Lira
Bu fasülye 7.5 lira
Aman bu fasülye 7.5 lira
Hem kaynasın hem oynasın
Hem kaynasın hem oynasın
Yandan Halime’m, yandan
Severim seni candan
Eğer seviyorsan
Boşan gel karından
15.08.2024 – Prova Günlüğü
Günaydın Aybanu… Aybanu bugün hem dolma hem de poğaça yapmış. Dün onu töhmet
altında bıraktığımız için biraz utandık. Özür dileriz. Tatları çok güzeldi. Ellerine Sağlık.
Kesene Bereket. Umarım Tekrar Yaparsın.
Mehmet hocanın ısınması sonunda bazı aydınlanmalar yaşayarak ısınmamızı bitirdik.
Aydınlanmalarımız da bize kalsın 🙂
Bugünkü provalarımızda masa başından ayrıldık ve sahneye adımımızı attık. Cadıların
hınzır oyunlarını ufak ufak görmeye başladık. Ufacık şeyler bile hemen yüzümüzü güldürdü.
Öğle yemeği menümüzde İzmir Köfte vardı. Et sevenler bu durumda oldukça mutlu oldu.
Özellikle Macbeth’imiz!
Asistanımız Ada Efe, matarısını kaybettiği için kendine 37 Liraya yeni bir matara almış.
Anlattığı kimseden istediği tepkiyi alamadığı için yılmadan usanmadan o tepkiyi almak için
uğraştı.
Günün Şarkısı: Yalin – Zalim
Ellerine sağlık
Hadi durma, kutla, bu zafer senin
Yüreğine sağlık
Yalan dünyanda tek safirin
Onu kaybetme, onu kirletme
Hırsınla süsleme
Hadi seni sevdim diyelim bir daha
Gözümü karartıp yeniden taptığımda
Değişecek misin, söyle
Değişebilecek misin, zalim
Değişecek misin, söyle
Değişebilecek misin, zalim
16.08.2024 – Prova Günlüğü
Isınmada kaosa hazır olmak ve onu kucaklayabilmek için egzersizlerimizi yaptık. Bizi hareket
ettiren şeyi eklemlerimiz olduğunu fark ediyoruz. Halbuki bedenimizin yüzyıllık bir geçmişi
var ve biz bunu daha yeni fark ediyoruz 🙂
Provamızda Cadıların sadece fiziksel değil sözel etkisini de görmüş olduk. Yani Macbeth ne
yaparsa yapsın boş. ‘’Göklerden Gelen Bir Karar Var!’’ sonuçta.
Ardından misafirimiz olan tatlı mı tatlı tonton kralımızı görüyoruz. Başına gelecekleri
bildiğimizden içimiz burkulmuyor değil.
Lady Macbeth’in, Macbeth’in içine ektiği nifak tohumlarının yeşermelerini görür gibi olduk. Ee
o zaman Ak Ruhlar kim? Kara Ruhlar kim? Ya da Kızıl Kurşuni Ruhlar?
Günün Şarkısı: Barış Manço – Kara Sevda
Kara sevda, kara sevda dedikleri daha ne olabilir ki?
Kara sevda, kara sevda, seni benden kim ayırabilir ki?
Çocukça bir aşk deyip de geçme, sakın gülme halime
Nasıl olduğunu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine
Kara sevda
Hu hu hu hu hu
Kara sevda, kara sevda dedikleri daha ne olabilir ki?
Kara sevda, kara sevda, seni benden kim ayırabilir ki?
Çocukça bir aşk deyip de geçme, sakın gülme halime
Nasıl olduğunu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine
Çocukça bir aşk deyip de geçme, sakın gülme halime
Nasıl olduğunu anlayamadım ama seviyorum seni delicesine
Kara sevda
Hu hu hu hu hu
Kara sevda
Kara sevda
Hu hu hu hu hu

BASINDA ÇIKANLAR