KÖLELER ADASI
Yazan: Marivaux
Çeviren: Ezgi Coşkun
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Işık Tasarımı: İrfan Varlı
Koreografi/Kondisyoner: Yeşim Coşkun
Müzik: Berkay Yiğitaslan
Oynayanlar
Arlequin: Alper Baytekin
Cleanthis: Aslı İnandık
Euphrosinc: Buse Kara
Iphicrates: Ekrem Yücelten
Trivelin: Sedat Küçükay
Tek Perde 80′
SÖZLÜK
3.11.2017
Ada :
Her insan kendi adasında yaşar.
Takırdatarak dişlerini ya da terleyerek
Gözyaşları içer
Şeytanın edebiyat bilgilerini
Onun dişlerini takırdatması
Kimseyi yerinden kıpırdatmaz
Her insan kendi dilinde konuşur
Ve hiç kimse anlamaz ne söylediğini
Kafasındaki ışığın
Sonra iyi olarak da anlaşılmaz
Düş kırıklığı ve incitmedir
Gerçek utanmazlık
Bertolt Brecht
Sınıf : Sınıf birden fazla toplumsal konumda oluşan yani çoğulcu bir girişime sahip olan hem nesnel hem öznel karakterde olgulardır. Mülkiyet ve pazar konumlarına göre değerlendirildiğinde sınıflar mülkiyet ve toplumsal statü farklılaşmasına dayanan gruplar olarak ele alınıp değerlendirilir.
Marx Weber
Köle : Benim bütün söyleyebileceğim hem kadın hem erkek olarak, en kolay, cinselliğimiz konusunda köle ediliyor olabildiğimizdir.Hatta hür erkekler ve kadınlar olarak hürriyetimizi en zor muhafaza edebildiğimiz yer de orası diyebiliriz.Tenin siyasi düzenleri iktidarın köküdür.
Ursula le guin
Arlequin : İtalyan tiyatrosunun en bilinen soytarısı ve Comedia dell’artenin komik karakteridir.Yüzü önceleri siyah olarak gösterilmiş ve ismi arlecchino’dur, 1611 sonrası Harleqiun olarak değiştirilmiştir.
Aydınlanma çağı: İnsan doğasına yaraşır bir düzenin, bir tek koşulla aklın, batıl inançların insan üzerindeki egemenliğini kırmasıyla, bilimin, korkunun, özlemsel düşünüşün ve baskının doğurduğu boş inançların ortadan kaldırmasıyla kurulabileceğini söyler
Voltaire
Altın çağ:
Mutlu bir altın çağ olduysa eskiden
Niçin bir kez daha olmasın?
Her şey dönüp dolaşıp gelmiyor mu eski yerine
Düşündüğüm, örgütlediğim gibi benimle paylaşsaydı insanlar
Yararları mutluluğu ve ahlakı cennet olurdu dünya
Uyanık temiz sevgiler gelirdi azgın kör sevgiler yerine
Yalan dolan bilgisizlik yerine gerçek bilgi gelirdi ve kardeşlik zorbalığın yerine.
Companella
Giysi: Antik Yunan’da Helenik dorlar, Homer devrinden önce ten üzerine sarılan ve omuzda iğnelerle tutturulan dörtgen bir yün kumaş yarattılar. Bu elbise kadın ve erkekler için aynıydı. Yunanlılar şimdi birbirine tutturulup dikilen ve daha sonra katlanan bir tunik olan chiton’u (bir tür tunik ) benimsediler. Erkeklerin chiton’u kadınlarınkinden kısaydı. Soğuk havalar için himation (pelerin) vardı. Bu yaklaşık 1.5 m genişliğinde 3 m uzunluğunda bir kumaş parçasıydı, erkekler tarafından omuza atılarak, kadınlar tarafından baş üzerine örtü olarak kullanılırdı.
Kaynak: Giysinin tarihi modaandmore.com adlı siteden alınmıştır.
Ütopya: Anılar bileyen her yolculuk
Sezgi cehennemi oluyor çocukta
Kaybolan ve durmadan kaybolan
Neydi, neydi bilmiyor hiç kimse
Ki insanlar rüya görmüyor
Ve sıfır nedir bilmiyor
Düş kuranlarsa çoktandır
Meczup sayılıyor artık
Çölde keşfedildi ve yeniden
Birkez daha kaybedildi ütopya
Ahmet Telli
Akıl çağı: Batı uygarlığında, Doğu medeniyeti karşısında refleksif bir hareket olarak fiili ve fikri alanlarda bir mücadele içine girerek olaylarının başladığı orta çağ olarak bilinmektedir. Sartre akıl çağını anlattığı romanında, ben özgürlüğün insanların kendi istekleriyle yarattıkları durumlara tam karşıdan bakmalarını ve o durumların sonuçlarına katlanmaları gerektiğine inanıyorum, demiştir.
Kaynak : Jean Paul Sartre, Özgürlük Yolları
Statü: Sözcük, Avrupa toplum felsefelerine, özellikle Hobbes, Locke ve Smith’de ifadesini bulan otorite, kanun ve sosyal düzenle ilgili uzun çalışmaların sonucunda girmiştir. Bu Kişiler bir toplumun varlığını sürdürmesiyle bir takım insanların ötekilerden daha fazla saygınlık ve güç sahibi olması arasında zorunlu bir bağlantıyı varsaymışlardır. Felsefeciler çeşitli halk dağılımı biçimlerinin toplumun idamesi için nasıl etkiler oluşturacağı konusunda farklı şekillerde düşünmüşlerdir.
Kaynak: SBA
Fransız Halk Tiyatrosu: On ikinci yüzyıldan başlayıp günümüze kadar uzanan bir devamlılığı vardır. Rönesansın etkisi iyice duyulana kadar taşra halkı tarlalarda, alanlarda Roma tiyatrolarının kalıntılarında, hatta mezarlıklarda Orta çağı mystery oyunlarını seyretti. Paris’te amatör bir topluluk, 1402 yılında başlayarak Hopitel de la Trinite’nin bir salonda mystery oynamasıyla girişti. Bu topluluk, Confrerie de la Passion, yüz elli yıl mystery oyunlarını oynadıktan sonra Hotel Bourgogne kalıntıları içinde kendisine bir tiyatro yaptırdı. Bir süre sonra dinsel oyunlar oynamaları yasak edilince, farslara, komedilere, trajedilere saptılarsa da bir başarı gösteremediler. 1578’de sahnelerini gezici profesyonellere kiralamaya başladılar. Böylece Fransız sahne hayatı, orta çağ dinsel tiyatro hayatından, modern tiyatro hayatına 235 yıl aralıksız süren bir akış gösterdi.
Kaynak: Ramazan İlbay, Tiyatro Tarihi
Barok çağa özgü ve gerçekten yeni bir tür olan, adına ‘commedia a soggetto’da denilen tuluat tiyatrosudur. Bu tiyatro türü XVII. yüzyılın toplumsal yaşamında Rönesans’ın ağırbaşlı komedisinin yerini aldı. Arte sözcüğü burada meslek anlamına geliyor. Bu, komedi oyunculuğunu meslek edinmiş kişilerin oynadığı üç perdelik bir komediydi. Komedi oyuncuları, bir baş komedyenin yönetimi altında bir araya gelerek kumpanyalar oluşturuyorlar; ülke ülke, kent kent dolaşarak temsiller veriyorlardı.
Kaynak: Süheyla Öncel, İtalyan Edebiyat tTarihi, 1.Kitap
16.11.2017
İphicrate : Kuvvet kullanarak yöneten.
Euphrosine : Neşe ile dolan ( oyundakinin tam tersi)
Cleanthis : Çiçek ve zafer
Trivelin: Yasayı temsil ediyor.
Şiddet: Az şiddet, şiddetlerin en kötüsüdür.
Oğuz Atay
Kesimhaneler var olmaya devam ettikçe savaş alanları da varlığını sürdürmeye devam edecektir.Vejeteryan beslenme insancılın zorlu denemesidir.
Tolstoy
Tarkan : Kurt babanı kim öldürdü ?
Kurt : hav hav hav
Tarkan : Hain Kostok!
Devlet: Hükmetmek kolay, idare etmek zordur. En iyi hükümet bize kendimize hükmetmeyi öğretendir.
Goethe
– “Sevgili Samsunlular! Mübarek Ramazan Bayramınızı… Mübarek Ramazan Bayramınızı olmasa da en az onun kadar mübarek Kurban Bayramınızı kutlarım …”
Tansu Çiller
8: Her şeyin başlangıcı ve sonu nihayetinde Hıristiyanlıkta hukuk, adalet, hakkaniyet, mahkeme ve kanun 8 ile yorumlanıyor. Bunlar uyum ve uyumun sağlanması çerçevesinde değerlendiriliyor. İç güzellik yani ruh ile de özdeş kabul edilen 8 resim, heykel, mimarî ve müzikte sıklıkla öne çıkıyor.
8, 7 kat gökyüzü inancından mı gelir bilinmez, Tanrı katını temsil etmektedir. İslam’da Cennet’i temsil ettiği de düşünülmüştür. Ayrıca 8 cennet ve 7 cehennem olduğu inancı da bu sembolizmle alakalıdır. Hıristiyanlıkta ise gökyüzü tahtına 8 melek taşır. Aynı inancın benzeri İslamda da vardır. 8 aynı zamanda tutulan yolda sonuna gelmeyi de mükemmelleştirmeyi de ifade eder. Budizm’deki 8 yapraklı koyuş çiçeği de 8 aşamalı bir sistemin sembolüdür. Doğum sayısı olarak 8 iş denektir. İslam inancına göre ahirette Tanrı’nın 8 cenneti vardır. Sufizmde 8 sayısı cenneti anlatmaktadır. İslamda Arş’ın taşıyıcıları onun idaresi ile görevli olanlardır. Onun maddi biçimi veya nurlu görüşü ve maddi biçimini idare eden ruhu ve nurani görünüşünü idare eden ruhu, maddi şeklin rızkı olan gıdayı ve ruhlar için ilim ve bilgi gıdasını, cennete girmekle mutsuzluğa dair hissi mertebeyi ve ilmi ve ruhi mertebeyi düzenler. Dolayısıyla bu konu dört mesele üzerine kurulmuş olmaktadır. Birinci mesele gıda, dördüncü mesele, mertebedir ki amaç budur. Bunlardan her mesele de iki kısma ayrılarak sekiz olur. İşte bu sekiz mülk arşının taşıyıcılarıdır. Yani bu sekiz ortaya çıkınca mülk de ortaya çıkar ve bulunur.
Alıntı : www.nihalce.com
BASINDA ÇIKANLAR
25.1.2018 – Perşembe
Hürriyet Kitap Sanat – Gülin Dede Tekin
http://www.hurriyet.com.tr/esit-bir-toplum-mumkun-mu-40721483
25.1.2018 – Perşembe
tiyatronline.com – İhsan Ata
http://tiyatronline.com//koleler-adasi_-moda-sahnesi-6190#.WmnfDBl-alc.twitter
17.1.2018 – Çarşamba
Şalom Gazetesi – Erdoğan Mitrani
http://www.salom.com.tr/haber-105602-tato__baba.html
8.1.2018 – Pazartesi
ranini.tv – Ayfer Akay
5.1.2018 – Cuma
T24 – Ferit Burak Aydar
PROVA NOTLARI
PROVA NOTLARI
3.1.2018 – Çarşamba
Prömiyere bi tık
Sabahtan ka, İrf,Bengi ve Hakan dekora bir 20 cm eklemişlerdi, hakkaniyetten. Dörde doğru tek tek gelen oyuncular a a aaaa nidalarıyla şaşkınlıklarını duyurdular. Biz de yenilik adettendir.
Ka, oyunculara dünkü notlarını okudu, oyuncu arkeşlermiz de yeni aldıkları defterlerine, verilen notlarını yazdılar. Oyuncunun not tutanı da makbuldür. Oyunun girişini daha önce değiştirmiştik tekrar değiştirdik ve her oyunun kendi doğası var diyip 17.03’te İrlanda şarkılarıyla ısınmaya başladık. Sesler de açıldıktan sonraaaağ 17.44’te beden egzersizli provamızı yapıp yalandan italyanımızı aldık. Bengi ve Ulaş da dekorun önünü çift taraflı bant eşliğinde düzeltiyorlardı.
Daha önce değiştirilen ilk sahnemizin eski şekildeki yeni halinin teknikli provasını da aldıhtan sonre 20.30’da yerler numaralı olan dördüncü seyircili genel provamıza başladık. Selamımızı verdikten sonre dekorumuzu tekrar değiştirmek üzre biz büyük salondayduk oyuncular ve ka da stüdyo sahnede notlar üzerine oyuncularlan konuşuyordu. 00.02 gibin yarın, yani ilk oyun günümüz olan 4 ocak yani perş. buluşmak üzre evlere dağıldık.
yarın yağmur yağacak deyolllaaa.
Velhasıl-ı kelam: yeni yıla, bir kadim İrlanda duası:
“Ey başlangıcın tanrısı, koru bizi / meçhule doğru yola koyulup /eskiyi arkamızda bırakarak /alışılmamışa cür’et ettiğimizde.
Ey başlangıcın tanrısı, kuvvet ver bize / uzun uzun kafa yorup yeniden düşünerek /geri dönüp yeniden başladığımızda…”
(Tanıl Bora- Başlamak / Birikim Dergisi)
2.1.2018 – Salı
iki
16.30’da büyük salon birinci kuliste ses açarak provıya başlandı. Biz de koltuklarda oturup vejeteryan lahmacun ne ya adlı sohbetimizi yaptık. Çilekli lahmacun da olur neden olmasın, kodlanmış tadlarımızdan yola çıkmayalım, sonuçta maydonoz da lahmacun için yaratılmadı heralde dedik.
17.11 oldu kiiiiii italyanın da italyanı adlı duble italyan hızındaki provamıza başladık fekat oyuncular dayanamadı oynadı o nedenle tam bir italyan olmasa da italya esintiliydi diyebiliriz.
18.03 oldu ki Berkay’ın son sahne içün yenilenmiş halli müziği ilen son sahneyi de aldık 20.30’daki üçüncü seyircili genel provamıza başlamak üzre sandalyeleri yerleştirirken Aslı ve Alper de sahnede telefondan açtıkları musiki eşliğinde ısınıyorlardı. Genel prova sonrası adettendir notlar okunuyordu ki yarın konuşalım diyerek kimi evine gitti kimi yukarda çay içti.
ka: Bu bağırsak.
1.1.2018 – Pazartesi
Üç.
Yılın ilk provası. Saatlermiz 14.00 idi büyük salonda dekorumuza Sare’nin de yardımıyla bi takım yenilikler yaptıydıh. Saat beşe yaklaştığını düşündüğüm bir saatti ki İrf ışıklarda düzeltmeler yaparken, Bengi balık yapıştırırken, ka ve oyuncular da dünkü prova üzerine konuşuyorlardı.
İyi kiiii doğduuun Sedat Abiiii şarkısını söyleyip pastamızı yidikten sonrağ son sahne ve selamda değüşüklükleer yaptık. 18.30’da teknik yavaş akış italyan şeklündeki provamıza başladık. Oyun saatimiz olan 20.30’da yakın çevreli ikinci seyircili genel provamıza başlamış bulunduk.
Sare: Böööö
31.12.2017 – Pazar
“Tribinümüz hareket etmektedir.”
Efenim 15.43 teee siyah fonlarmız zımbalar eşliğinde yerleştirildi vee the İtalyan provamıza başladuh. Bitakım oyun süslemeleri yaptık tabi. Buse’nin Jöleler Adası versiyonunda botoks yaptırmasına karar verildi.
Işık nerde girsin müzik fade out’u neresi olsun burada müzik var mı yok mu buraya biraz renk lazım adlı çalışmalarımızı yapıp -kendisi teknik prova- duşlar,kontrlar derkeeeen 17.30’da selamımızı verip 18.00’de herkes kendi sandalyesini alııp moda sahnesi ahalisili ilk seyircili genel provamıza başladık. Kahkahalar solo kahkahalar gırlaydı.
İlk genel provamızın ardından ka oyunculara bi takım notlar verdi veee yılbaşını kutlamak üzre biralarmızı kapıp fuayede dens etmeye başladık.
Arlequin: Ben var ya mutlu ve sevinçli olunca acayip keyifli bir adam oluyorum.
sağlık,barış ve neşe dolu bir yıl dileriz.
Necip: Gürsu,karşıya bakcan ha.
ka: ÖZGÜRLÜK!!
30.12.2017 – Cumartesi
Beş
Saatlermüz 13 civarındaydı, ka ile beraber dün stüdyoda ekibin elleriynen yaptığı dekorumuzu büyük salona taşıdık güzelce yerleştirdik hatta ka’nın kankası çağsan (merdiven) bize destek oldu. Yerlerimizi de şimdilik şöyle olarak yerleştirdik, tribünümüzü açtık, yeterli ısıya ulaşınca havalandırmayı kapadık, eşeeemize kostümleri astık, 15.52’de ışığımızlan müziğimizlen kostümlerimizlen hem teknik hem italyan adlı provamıza başladık. Teknikli ilk provamız hayırlı uğurlu oldu. Provamız esnasında Hamlet’e atıfımızı da yaptık. Kürk taç paylaşılamazken, Antalya turnemizde mayoyla oynamaya karar verildi. 17.43 olduu, Selçuk abi geldi, öz hakiki akışımıza başladık. Ne yalan söyleyeyim pek heyecanlıyız tütütütü maşallah. Akışımızı bitirdikten sonra ka oyunculara bi takım notlar verdi. Üzerine konuşuldu, anlaşıldı. Teknik ekip, ışık ve yer dekorunu yaparkene oyuncular da stüdyo sahnede danslarını bir kez daha prove ettiler. Saate bakmadığım o saatte, provayı bitirip yarın yeni yıllı provamızda buluşmak üzre keyiflen neşeylen ponçik ponçik evlermize gittik.
Not: Ho ho ho.
Kitap: Çocuklar ve Büyükleri – Murathan Mungan (metis)
İrf: Biz hazırız ha tombik.
ka: Ciddiye almayın.
Aslı: İhale bize kaldı haa
Alper: İhale Paşa.
27.12.2017 – Çarşamba
”Ucunu takip et.”
Bugünü sayma yedi.
Dün dekormuzun bi kısmını falçata ve bant yardımıylan yaptık. Alper ve Yeşem’in de Arlequin dansı provası vardı.
Bugünseee saat 12.00’de son sahnenin dansı için Aslı, Ekrem, Buse, Alper ve Yeşem’le danslandıktan sonra 14.18’de Ezgi’nin de katılımıylan kaysı var yen mi diyerek kürklü kürklü akışımıza başlayacak gibi olduk. 14.34’te akışına bandık. Ezgi’nin gülerken burnunu silme sesi kulaklarımızdan kaçmadı. Yeşem’in gülme çığlıklarına aşinaydık.
Danslı sonu alırkene acık daha kısa tutmaya karar verdik. Oyun, oyunculuk ve inovasyon (kitap şakası) sorularımızın ardından önümüzdeki günlerin tahmini programını değiştirme ihtimalimiz doğrultusunda yapıp 16.19’da yarın görüşürüz deyip provamızı bitirdik.
– Buse: Birazcık arkadaşını tanısaydın -1’de oturduğunu bilirdin.
– İrf: Metre nerde?
25.12.2017 – Pazartesi
13.46 stüdyodayuk. Kremalar, kremşantiye dönüşmesin lütfen adlı sohbetimizi ettik.
Son haftamız, bugünlerin geleceğini ilk günden tahmin ediyorduk. Heyecanlıyuk keyifler gıcur. Berkay, deniz esintili müziğimizin son halini dinletti, neşelendik. Ardından hıphızlı italyan provamıza 14.30’da Yeşem’in de gelmesiylen dans provası için saatler, günler planladık, sonra bozarız gerekirse dedik.
Ekip Ankaralı, ilk karı göremeseler de çok da sorun etmediler, malum prömiyer yakın.16.03’te evet ciddi diyerek 1. sahnemizden akışımıza bandık. Akış esnasında bir cümle vardı acaba böyle mi ya diye düşünürken çevirmen dostumuz Ezgi Hanım’a sorduk öyleymiş , mutlu olduk. Akış esnasında çok kahkahalar atıldı ilginç gülme sesleri çıktı. Ka ağzındaki suyun bir kısmını püskürterek sandalyeden düşüyordu ki düşmedi. Son sahnemizi de kostümlü müzikli ilk defa aldıktan sonra Ka oyunculara akış sırasında aldığı notları okudu. Oyun hakkında datlı datlı sohbet ediliiiipp kazasız belasız biten provamızın ardından, perşembe görüşmek üzre 18.16’da yukarı çıkmaya başladık.
Yeşim: Sola çekiyo ekip.
ka: Bir tane anım var onu anlatıp bir saat daha konuşucam.
21.12.2017 – Perşembe
Bugünü sayma ondört
On iki on sekizde indiydik Stüdyo sahniye. Pina Baush, vay be. E yani dedik. Sedat Abi dişlerle çalışırkene bizde 6. sahneyi ezberli çalışmaya başladık. On iki kırk üçte Bengi yepisyeni kostümlerle geldi! Biz de bu sefer çarpı dört hızda ezber almaya başladık. Sonra da oynamalı çalışırken Koca Seyit de bizimleydi. Sedat Abinin gelmesiynen nerdeyse herkes kostümlü, 1. sahneden akışvari provamıza başladık. Fırtına ekibi camdan tek tek gülümsediler el salladılar bi şeyler anlatmaya çalıştılar biz de onlara gülümsedik. Büyük salonda yazın ilk oyunu stüdyoda kışın ilk oyunu. Berkay (müzik) bize son şarkımızı yapmıış! Bugün dinletmek için provaya gelecekti büyük salondaki provaya geçerken gördük vay be dedik. On beş otuzda 27 katlık karikatür hızında İtalyanımızı aldık ki on altı sekizde Berkay bize son sahnenin deniz esintili müziğini dinletti. Onaltı otuz gibin provayı bitirerek evlere dağıldık.
– ka: Beni dinleme.
18.12.2017 – Pazartesi
Namasteniz bol olsun
Saat veriyorum 14.22 çaylarımızı içtik, stüdyoya tekrar indik perdelerimiz açık. “Beden herşeydir” diyip Spinoza adlı sevinçli bi arkadaşımızı andık. Ümmü Gülsüm dinledik.
On beş kırk sekizde Aslı gelene kadar 1.sahneden başlayalım bakalım dedik.
Aslı geldi;
-Arlequin: Çok tatlı insanlar
-Cleanthis: (kapıdan) Ve de hakkaniyetli.
Alper, Arlequen için samuray hareketleri bulacak. 3. sahneyi çalışırkene Euphrosine’nin öfkesinin değişik şekillerde fırtlamalarına baktık. 6. sahneye geçerken Aslı ve Buse kostümlerini giydiler. İlk üç kostümlü provamız. Ka oyunculara müzikli bölümün nasıl olacağını anlatırken kontr ışıklarımızın olacağını öğrendik. İphicrate için aklımıza yeni kostüm fikirlerinin getirdiği heyecan içinde gözler çipik 18.21’de provamızı çarşamba yok mu abi diyerek bitirdik.
15.12.2017 – Cuma
Cumaz
12.01’de stüdyoya iniverdik. Prömiyer rüyalarını dinledik. İnsan üretiminde standart olarak ‘Doğru Türkçe’ adlı sohbetimizi edip 6. Sahnemiz olan değişmeli sahnemizi çalışmaya başladık.
– ka: Öyle yap ki sana da öyle yapsınlar.
12.51’de Trivelin markesi olarak Ekrem’le 3. Sahnemizi çalışmaya başladık. Sedat Abi’nin de gelmesiynen, tüm oyunu en fazla 42 dakika sürecek şekilde hıphızlı italyanımız 39 dakikada bitirildi.Bengi geldi önceden konuşulan kostüm fikirlerine yenileri eklendi heyecanlıyık meraklıyık! 15.12’de dördü marke biri kostümlü akışımızı yaptıktan sonra Cléanthis’in öfkesinin aynı zamanda bilgelik barındırdığını fark ettik. Hakimiyetimiz ve eğlencemizin arttığı provamızı 16.30 civarı bitirdik. Buse, Aslı ve Bengi de kostüm bakmaya gittiler.
Kitap: Cahil Hoca – Jacques Ranciére (metis)
– Aslı: İfikrat Orman.
14.12.2017 – Perşembe
Stüdyov yov yov
12.03’teee insek de muhabbeti datlı bi ekip olduğumuzdan 12.20’de evet sıyırsınlar ile 1. sahneden çalışmıya başladık. Yer yer değiştirdiğimiz kelimelerde Başar Sabuncu’nun çevirisinden de yardım aldık. Kendisine teşekkür ederiz.
Saate bakamadımdı çünkü Euphrosine markesi olduydum ve 6. sahneyi çalışmıya başladıydık.Sıraylan sahnelermizi çalışırkene Şekspir Bey’in “ele geçtin mi kölesi geçmedin mi sultan” lafı melodisiylen aklımıza geldi. Arzu ele geçirse de geçmemiş gibi davranmak adabı muaşerettendir. Ardından geçtik 7. sahniyie, egemen gücü alına yazar dedik. Sedat Abi’nin, elinde simidiylen gelmesi üzre en uzun (15 dk) sahnemiz olan 3. sahniyi çalışmaya başladük. Hele bir o hınç alınsın dedik. Var olan hınç sağaltılmamışsa güçlü evresi olmaz, dinin telkin ettiği merhamet atfedilmesin dedik. Trivelin’in yine proveke ettiğini fark ettik. Açığa çıkarılmadan olmaz.
15.27’de Buse’nin de gelmesiynen birinci sahneden başlayıp resmen akış yaptık. Ne burunlar terledi, ne tükürükler saçıldı. 17.45 oldu ki bu sefer hızlı fekat her şeyi yaparak, fikri takip ederekli hızlı (oynamalı italyan) mızı da Ekrem’in üç kere aynı cümleyi söylemesi loopunu kırıp 18.35’te provayı bitirdik.
Cleanthis/Aslı: Biraz hızlı yürüyün canım İtalyan alıyoruz şurda.
ka: Tonda değil pozda oyunculuk.
Ulaş: Abi bitmemişti.
Abi,
A-bi
A-
13.12.2017 – Çarşamba
Stüdyoda namasteledik büyük salonda provalaştık.
2. sahne olan Trivelin’in girişi adlı sahneden çalışmaya başladık. Ka’nın kankası Hamlet provalarının şahı çağsan da bizimleydi. Pek sevgili çevirmenimiz Ezgi Coşkun, tek isimli yazarımız Marivaux hakkında yepisyeni edinilen bilgileri Fransızca dilinden okuyup Türkçe anlatıya sunacağını öğrendik. Trivelin’in adaya kaza ya da fırtına sonucu ayak basan efendi ve kölelere nasıl davranılması gerektiğini bildiğinden, çarkları geliştirmek istiyor tanıyor zaten bu durumu dedik.
”Umduğunuzdan daha iyi bir son sizi bekliyor.”
4. sahnemiz olan Trivelin (Sedat Abi) -Euphrosine (Buse) sahnemizi çalışırken bol bol tamam dendi.
16.21 idi hadi bağalım gencoğlanlar didi
1.sahneden çalışılmaya başlamışken,
Arlequin şarkısını söyledi.
Kelimler eklediik, inceliklere girdiiiik, baştan madem öyle baştan alıveriip iltifat her kaleyi düşürür diyola diyip 17.52’de yarın görüşmek üzre provayı bitirdik.
– Alper: Şurdan , bıtbıt diye
– ka: Aynen öyle.
11.12.2017 – Pazartesi
Namaste.
14.07 Stüdyo sahnedeyiz Aslısızız. Bir buçuk saatlik sohbetimizin ardından 1. sahne olan İphicrate (Ekrem)- Arlequin (Alper)adlı sahnemizi esas kılıcımızla çalışmaya başladık.
Cümleleri dinlerken aha dedik Arlequin adanın verimsizliği hakkında bilgi veriyor bizlere. Hemen Ursula’yı andık. Verimsiz bir toprakta insanın bir şey yapması gerekiyo dedik. Yeme-içme Dionysosumsu bir şey yaşama ait tutku dedik. Arlequin’de var İphicrate’da yok dedik. Arlequin’deki yaşama isteği İphicrate’da kederli var oluşunu konuştuk. Spinoza’nın söylediği şey. Şekspir Bey’in Fırtına’sındaki Alonso geldi aklımıza. Gemi kazasından birinin şarabını birinin silahını kurtarıyor oluşu dikkatlerimizi çekti. Arlequin’in bedenini incelerken organikliğini kaybetmemeli dedik. Kaybedilmedi.
– ka: Yaşasın soytarılık daha iyisi yok.
Oyunumuzun ikinci aşaması olan datlılıklar bölümüne geçmiş bulunmaktayız. Kesinlikleri araştırıp organikliğini buluyoruz. Oh çok şükür. 17.09’da Aslı geldi. Birinci sahneden bi daha başlayalım o zaman dedik. Silah, egemenin, gücün temsili. Silahları yoksa egemen olmaz. 3. sahne olan Cléanthis (Aslı) – Euphrosine (Buse), Trivelen (Sedat Abi) sahnesini çalışırken ben yukarı çıktığımdan Ulaş not tuttu o nedenle bu kısım harmanlı.
Cléanthis’in Euphrosine’i anlatırkenki tiradına çalışırken çok iyi bir gözlemci olduğu anlaşılmış. Davranışlarının altmetnini bile çözebilecek, art niyetleri çözebilecek kadar hem de hanım efendisini yönelendirebilecek kadar akıllı olduğu hakkında konuşulmuş. Geldiğimde Euphrosine’inin aynası hakkında konuşuluyordu. Çocuğun kendini tanımaya başlarken aynaya bakması aynayla ilişkisi hakkında konuşuldu. Aynadan kurtulamamış Euphrosine. Heep kendine kapalı dedik. Kibir hakkında konuştuk. Kibir dedik görünebilen bir şey. Bir akışın kesintiye uğraması. Güç sakindir, güçsüzsen performans yaparsın dedik. 18.40’ta o zaman çarşamba görüşürüz diyerek provayı bitirdih.
Not: Omçe, bol biberli omlet demektir.
8.12.2017 – Cuma
Bira Fabrikası dekoru eşliğinde Büyük Salon’dayuk.
On iki on dokuzda Trevelin markesi olarak Ekrem ile 3. Sahnemizi çalışmaya başladık. Cléanthis’in hanımını (Euphrosine) anlattığı tiradına bakarken Türkbükü’ndeki fondötenli deniz hakkında konuşuk. Oyunun 1700’lerde geçmesi ama bize hiç uzak olmaması…
Bir tür kadın var ve o kadın kamusal alandaki kadını belirliyor, peki buna kim karar veriyor dedik. Saat 12.50’de Ferit Abi’nin de katılımıylan, İphicrate’ın 2. sahnede ki ‘good boy’ performansından bağlamalı asıl Trevelin’imiz olan Sedat Abi ile bir daha çalışmaya başladık. Bu sahne rol ve oyun kurma sahnesi dedik. On dört onda ilk prova selfiemizi çektikten sonra distopik lavoba diyerek 14.14’te süre tutmacalı akışımızı almaya başladık. Arlequin‘in etimolojisinde iblislik, şaklabanlık, kurnazlık olduğunu paylaştı Ferit Abi bizlerlen. Yazarlar tesadüfi isim koymuyorlar sonuçta dedik. 16.07’de 3. Sahnemizi yarı cıbırca yarı Türkçe çalıştık. Bengi ve Sare’nin de katılımıylan bu sefer sahneyi melodili konuşarak çalıştık. Tabi ki alaturka bizimleydi. Ardından 1. Sahneyi Arlequin olarak Aslı, İphicrate olarak Buse; 3. Sahneyi de Cléanthis olarak Alper, Euphrosine olarak Ekrem şeklinde çalıştık.
17.05’te herkes kendi rolüne geçerek realiteyi anlıyoruz ki komediyi yapalım diyip on sekiz otuzda provayı bitirdik.
– Aslı: Ay ben utanırım.
-Alper: Biz böyle yarım saat oyun oynuyoz be.
-ka: Melezde fayda var.
7.12.2017 – Perşembe
Mer.
Perdeleri de açtık stüdyo sahnedeyik. Ka sağolsun fındıklarlan besledi bizleri. Ardından bazısının üstünde happy börtdey yazan mavisi pembesi moru (eflatun) beyazı sonradan küçülen yeşil bolanlarmızlan yere düşürmedeen ezberli çalışmamızlan başladık. Hakan (asistan) ve Ulaş (asistan) da destek attılar.
Ooh terledik, ısındık şööyle bir kendimize geldik, sayfa 18 sahni 6 olan efendi-köle, kölefendi sahnesinden çalışmaya başladık. Yeni kölelerin davranış bozukluğu öğretimini inceledik. Ezgi de geldi. Kahkaha ata ata izledi valla, canım benim. Önceee Cléanthis’li sahneleri çalıştık çünkü Aslı da vardı neden çalışmayaydık. Çalıştık.
Aradan sonra akarız.
Ekip Ankaralı olduğundan simidinden bahsetmemek ayıp olurdu, ayıp etmedik! Süre tutmalı akışımızı da aldık. Nerden baksan bi buçuk saatlik oyunumuz var oh şahane dedik. 16.56’da musiki eşliğinde -ismini bilmiyorum ama klasikti. – karanlıkta zihinde canlandırmalı çalışmamızı da yaptıktan sonra 18.00’de 18. provamızı bitirdik.
Not: Alper yumak oldu Omçe çözecek.
Müzik: Don Quijote
– ka: Ekrem yer misin?
6.12.2017 – Çarşamba
Namaste
14.01 hoop stüdyodayız. Orçun Abi de fotoğraflar çekiyor. Sohbetimizlen 40 dk yedikten sonra enerjimiz hazır varken 8. sahneden başlayalım dedik. Aslı olmadığı içün o sahnelerini atlıyıp güzel güzel çalıştık. Tabi ki bol bol güldük. Kelimeler ekledik cümleler değiştirdik. Alper eğer sucuk reklamında oynarsa parayı kırışmaya karar verdik. Ezgi ( Coşkun, çevirmen)’nin bizden bilgi sakladığından şüpheleniyoruz. Mangaldaki mutlu aile olarak 16.21’de blues ağlama düetli bu sefer 1. sahnemizden boks diyerek çalışmaya başladık. İnceliklere baktık, geçişlere baktık. Marke şarap şişesinin üçüncü kez düşüşüne şahit olduk.
17.23’te hem ekleri hem de provayı bitirdik.
Kitap : Özgürleşen Seyirci – Jacques Ranciere (metis)
– ka: Orasını güzel çözdük ha.
– Sedat Abi: Bütün d’leri söyledim valla.
5.12.2017 – Salı
Bugünü sayma yirmi bir
Saatlerimiz oldu bir
İndik stüdyoya fir fir
Kimimiz marke kostümlü, kimimiz eşofmanlı, kimimiz de kostümlüyüz. Ka oyunculara moda sahnesincek oyun öncesi nasıl ısındığımızı anlattı. Rüyalar anlatıldı, anılar paylaşıldı. Saat 14.00 oldu.
Birinci sahneden hızlı hızlı prova aldıktan sonra oyunlu provamıza devam ettik. Yav dedik her şey Cleanthis’in dediği gibi tesadüfen değil mi. Atina’da kurallar böyleydi burada kurallar böyle. Tesadüfen devlet. Sonuçta devletsiz toplumlar var dedik. -Haftaya dekoru ekipçenek yapacağız. – Arlequin ( Alper)’in şarkısı hakkında konuşurken çiftetelli/tsifteteli dinleyip gobekler atılırken aç sesi aç dendi.
Sekizinci sahne olan Euphrosine-Arlequin sahnesini bir efendinin köleye tecavüzü olarak da anlıyoruz dedik. Dokuzuncu sahne olan İphicrate-Arlequin sahnemizi de çalıştıktan sonra beş buçuk olmadan provayı bitirdik.
Not: İçiban bir demek.
– ka: ‘Ne gibi’ kesin, tekstte yok.
– Buse: Arada neye güldünüz onu da söyleyin.
4.12.2017 – Pazartesi
Namaste canım.
14.08’de müziksiyenimiz Berkay ve dansiyenimiz Yeşem’le birlikte Aslı’sız indik stüdyo sahniye.
Fırtına’ya acık benzeyen fekat şaklabanlığı yüksek olan oyunumuzun provasına Ekrem’in marke kostüm olarak röpteşambır eşliğinde,Bengi’nin ilk kostümlerimiz olan gömleklerimizi getirmesiynen başladık. 1. sahne Arlequin-İphicrate adlı sahnemizdeen Cléanthis sahnelerini atlayarak akışımsı provamıza. Uzlaşma ve yeni bir hayatın başlangıcı olan son sahnemizi Cléanthis markesi olarak Buse ilen çalıştık. Çok kahkaha atıldı, pek eğlenildi. Müzik ve dansla ilgili fikirler konuşuldu, alternatifler dinlendi kafalarda fikirler oluştu.
– Yeşim: Çok güleceğiz ya.
Bu adada yaşarsanız mutlu olabilirsiniz.
Tekrarlarımızı alırkene 1. sahneyi bu sefer de cıbırca çalıştık. 16.48’de iyi ki geeeldiin Asllıııı adlı şarkıyla oh daha zamanımız da var dendi ve Cléanthis’li sahneleri de çalışarak resmen bütün oyunu çalışmış olup soylu tökezlemeli köle hoplamalı provamızı 18.11’de yarın görüşmek üzre bitirdik.
Kitap: Göğü Delen Adam – Erich Scheurmann (ayrıntı)
Film : The Help – Tate Taylor
– ka: Ekler nerede oğlum
– Ekrem: Buradayım.
– Ulaş (asistan): Pardon Kemal Abi telefonları ezberime koydu.
1.12.2017 – Cuma
Baktık büyük salon uygun tabi ki büyük salondayız.
Saat 11.58’de Aslı ve Alper çoktaaan kendi aralarında provaya başlamışlardı bile. 6. sahne olan soylu-köle, köle-soylu adlı Arlequin – Cléanthis-İphicrate-Euphrosine sahnemizi Buse’siz ve Sedat Abisiz çalışmaya başlamadan önce iyi kiii doğğduun Ekreeem adlı şarkı ilen sohbetli provamıza başladık.
Hiyerarşik iş bölümü hakkında konuştuk. Alt sınıfta bilem kadın ve erkek işçilerin görevlerinin dağılımına baktık. Tahakküm ve direniş sanatlarında okuduğumuz kadın kölelerin ve erkek kölelerin arasındaki farka benzetttik. Köle adı kullanılmasa da köle gibi davranılmalar hakkında konuştuk. Bu sahne için karşı tarafı incittiğimiz zaman oyunun güzel olduğunu söyledi ka, oyunculara. Arkadaş abi ilişkisi bir süre sonra emeği sömürmeye gidebilir dedik. 13.06’da 6. sahneyi çalışmıya başladık. Birbirimizin ayırt edici öz sınıfsal farklarının olmaması gerektiğini konuştuk. Şimdi sakince kisvelerinizi çıkarınız. 14.08 olası olmayan ama mümkünü, olası olan ama mümkün olmayana tercih ederiz. Bi daha çalışmıya başladık. Bengi ölçü vermek için oyuncularla saatleşti. Aldı hepimizi bir kostüm heyecanı. 7. sahne olan Euphrosine-Cléanthis sahnesini , Alper Euphrosine markesi olarak çalışmaya başladık. Ardından 9. sahne olan İphicrate-Arlequin adlı sahnesini Kıprıs şiveli İphicrate olarak çalışmaya başladık. La dedik şive girince ne güzel oluyor her şey. 15.55’te pazartesi görüşmek üzre provamızı bitirdik.
Not: Türkiye, dahilerini keşfedemeyen nadir ülkelerden biri.
– ka: Çişi kendinden bilir.
– Ekrem: Çok iyiyiz galiba.
30.11.2017 – Perşembe
Nefeslerimizi burundan aldık burundan verdik, saat 14.07’de stüdyo sahneye iniverdik.
Malum kış gripler baş gösterdi. Sardı bizi bir telaş o ilacı bu ilacı verirken birbirimize, tatil günü olmasına rağmen provaya gelen, aynı zamanda bir hekim olan Sedat Abi kaygılı gözlerle izledi. Burç sohbetimizi de ettikten sonra 14.44’te dün çalışıp kafamızın berraklaşmasını sağlayan 6. sahne olan Cléanthis (Aslı), Euphrosine (Buse), İphicrate (Ekrem) ve Arlequin (Alper)’li sahneyi çalışmaya başladık.
– ka: Başlamazsak ben konuşuyorum.
Erkek dünyasıyla baş edemediği için kadının özgürlüğe daha istekli bir varlık olduğunu düşünüyoruz. Kadın ve erkeklerin hiyerarşik davranış halleri üzerine konuştuk. 6. sahne soyluların (Euphrosine, İphicrate) ve kölelerin (Arlequin,Cléanthis) rol değiştirdiği sahne. Çünkü burası köleler adası. Form kölelere ait değil ama içleri kendileri dedik. İyice açacak olacaksam alışmadık popoda dondurmaz diyebilirim.
Oyunumuz ciddi bir komedidir.
8. Sahne olan Arlequin (Alper) – Euphrosine (Buse) sahnemizi Bira Fabrikası’ndaki Onbaşı Asalak ve Beyaz Büyü’lü sahneye benzettik. Koffie- Koltes- Marivuax birbirini seven Fransız yazarlarmız. 9.sahneyi neden çalışmayaydık ki biz de çalıştık. Erkek aklı hakkında konuştuk. 17.11’de Oğuz Yılmaz’ın Çarşı Çakalı eşliğinde gobeğimizi attıktan sonra 6. Sahneden itibaren çalışmaya devam ettik. Bir meta olarak kadın hakkında konuştuk. Cinsiyetin kullanılma biçiminde bir problem var deyip 18.17’de provamızı bitirdik.
Kitap: İçimizde ki Maymun – Frans De Waal (metis )
Özel Hayatın Tarihi 3. cilt Rönesans’tan Aydınlanmaya- Philippe Ariés,Georges Duby (yky)
– ka: Dolap beygiri yap onu.
29.11.2017 – Çarşamba
12.00’de, Sedat Abisiz, Bira Fabrikası dekorlu büyük salona indik.
Otuz sekiz dakika sonra 6. sahne olan Cléanthis-Arlequin-İphicrate-Euphrosine’li sahneyi çalışmaya başladık. Efendilerin köle, kölelerin efendi olduğu bu sahnede kölenin efendi oluşunu araştırdık. İçinde ki erke baktık. Hayattan örneklerimizle çalışmaya devam ettik. Antik Yunan’da felsefe kölelere bağlı dedik. Birilerinin düşünmesi için birilerinin çalışması lazım. Şeyleşme, boş zaman, aşkın magazinselliği üzerine sohbetler edip anılarımızı paylaştık ve bir daha bir daha çalıştık. 17.34’te baktık stüdyo sahne hala boş, hop stüdyo sahneye geçip çalışmaya devam ettik. Hadi bir duyalım diyerek 7.sahne olan Cléanthis-Euphrosine adlı sahneyi çalışmaya başladık. Marivaux’nın bu sahnede bir önceki sahneye dair bize verdiği bilgileri keşfettik. 8. sahne olan Arlequin-Euphrosine ve 9 sahne olan İphicrate-Arlequin sahnesini de ucundan çalışıp malum 19.30’da seminer var deyip saat 18.59’da provayı bitirdik.
Kitap: Televizyon: Öldüren Eğlence – Neil Postman (ayrıntı)
Mülksüzler- Ursula K. Le Guin (ayrıntı)
– Buse: Ortası su mu olsa?
– ka : Türk Tiyatrosu niye batıyor, bu ilginç fikirlerden.
– Ekrem: Sen en kısa yoldan gidelim derken-
– Alper: E.K.G.R’ ye gönderme yapıyorum.
28.11.2017 – Salı
Namaste
Bugün büyük salondayız. Tam kadroyuz. Urgan ipimizle marke yuvarlak dekor sınırımızı yaptık. İlk yapışta olmadı tabi ki. İkincide de tam ölçüyü tutturamadık. Derken ka ve Alper’in yardımıyla ölçüyü alabilip 6 ya 6 yuvarlağımızı yapıverdik. Ardından ekip birbirini bir metrelik iple ölçmeğe başladı.
– Aslı: Oy bi buçuk metre misin sen.
Saat oldu 15.13 Cléanthis – Trivelen – Euphrosine adlı 3. sahnemizi çalışmaya başladık. 1. sahneden başlamadığımız için Ekrem biraz hüzünlense de arkadaşlarının sahnesini güle güle izledi. Ka oyunculara marke yuvarlağımızda dekorun neresinde ne olacağına dair parmağıyla göstererek bilgi verdi. Buse, evinin duvarında yanaktan makas alma hareketine çalıştığına başta Sedat Abi olmak üzre hepimizi ikna etti. Tekrarımızı alırkene Trivelen’in bir cümlesi vardı anlıyorduk ama anlaşılamıyor gibi geliyordu ki hep beraber cümlemizi anlaşılır hale getirdik. Mutluyuz.
Cléanthis’i çalışırkene garezin eritme yollarına baktık. Eşitlenmek için garezin kusulması lazım dedik. 16.49’da süre de tutarak 1. sahne’den 3. sahne de dahil şöyle bir kabasına baktık. Stüdyoda sahnede ki provalarda olan enerjimizle büyük salondakinin çok farklı olduğunu konuştuk, e normal dedik. Yarında Büyük Salonda olacak olmanın verdiği sevinçli haber içerisinde provamızı bitirdik.
Kitap: Mağdurun Dili – Nurdan Gürbilek (metis)
– Alper: Bahçe makası aldı yani.
27.11.2017 – Pazartesi
14.09 işteee ferahlık, temizliik sizlereee adlı şarkı ve özel hoşgeldin maaaarc dansıylan stüdyo sahneye indik.
Bu neşeli şarkımızın akabinde dyonisossu anmak üzre diye düşündüğüm araba kazası temalı sohbetimizi edip kazasız belasız tam kadrö 3. sahne olan Cleanthis (Aslı), Euphrosine (Buse), Trevelen (Sedat abi) sahnesini 2. Sahnenin sonundan bağlamalı olarak 14.43’te provamıza başladık. Ka, oyun ve Marivuax’la ilgili elimize daha çok bilgi geçeceğinin müjdeli haberini verdi. Sardı tabi bizi bir merak. 3. Sahneyi çalışırkene oyunun ismi Neredeyim Ben? de olabilirdi dedik. Adadayız, bizim tanımadığımız bir ütopya. Birileri için sevinç birileri için keder. İlk özgürleşme anında kölelerin ilk yaptığı istek konuşmaktır herhalde dedik. 16.45’te ka’sız ip atlamalı şekerli misin vay vay adlı şarkı eşliğinde hoplamalı zıplamalı bir şekilde, sahneyi, klima açmadan, ısıtma çalışmalarımız başarıyla sonuç verdi. Muz yiyip potasyumlandık siz düşünün. Bengi ve “genel” sanat yönetmeni yardımcısı Sare’nin de katılımıynan 16.57’de soundun imkanlarını kullanarak provaya devam ettik. Bir kadının kadına yaptığı şiddet, kadını kadın olarak görmemesini sağlamaktır herhalde dedik. Çerçi heybesindekini çağırır diyerek 18.12’de provamızı bitirdük.
– ka: Yarabandı tutmuyor şah damarını, di mi abi?
– Sedat abi: Yok, koli bandı.
24.11.2017 – Cuma
Lö Stüdyo
Provamıza Aslı’sız 13.05’te heppii börrttey Buse şarkısıyla başladık. Öpüşüp sarışıldıktan sonra Ekrem kulunç bölgesindeki ağrısının geçmemesinden dolayı dik yatmaya karar verdiğini açıkladı.
Bir değişiklik yapıp moda sahnesi klasiği olan anlaşılmayacak kadar hızlı ezberimizle provayabaşladık. Alper’in evde hızlı ezbere çalışmış olabileceğinden şüpheleniyoruz. Hamlet ekibi hızlı ezberi yarım saatte bitiriyormuş. Fırtına ekibi ise ilk iki cümle hızlanıp sonra yavaşlıyorlarmış. Döndük başa. Aldık baştan. Bir daha baştanlarımızdan sonra 4. sahne olan Trivelen (Sedat abi)- Euphrosine (Buse) sahnemizi ardından da 5. sahnemiz olan ilk kıyafet/rol değişimli Trilan Trilton adlı Trivelen-Arlequin (Alper) adlı sahnemizi çalışmaya başladık. Saatlerimiz 14.45 olduydu Buse’nin doğum günü münasebetiylen alınan pastayı afiyetlen yerken Buse kalbinden çıkan sevgi hortumlarını bizimle paylaştı. Tatlının iyisi adlı konuşmalarımızı da yaptıktan sonra 15.16’da madem öyle bir daha diyerek 5. sahneyi bir daha çalıştık.
15.37 4. sahneyi -hatırlarsınız- bir daha çalışırken Euphrosine’in Trivelin’i defanslı dinleyişlerini araştırdık. Sınıfsal bir defans olarak işe yarayanı kabul etmek, opotonistlik yahu. Direnmek tüm dünyanın problemi dedik. Bilgiye, değişime… Alt sınıfın bir sürü direnişi var üst sınıfın da bir sürü direnişi vardır tabe dedik. Ne kadar sert o kadar komik deyüp İrf’in de katılımıylan bir daha çalıştık. Sedat Abi aynı repliği hep aynı şekilde yanlış söyledi. Olsun.
On yedi otuz beşte pazartesi görüşürüz diyerek kimimiz oyun izlemeye gitti kimi doğum gününe kimi evine. Kimi de ne yapacağına henüz karar verememiş idi.
Viral gibi olsa da; tatlı için Moda’da ki Zapata’ya , yemek içün Ankara’daki Trilye’ye gidiniz.
Kitap: Paris Komününün Sesleri- Kolektif (kafka)
– Ekrem: (Alper’e) Şeyi unuttun mu?
– ka: Oynamayı.
– ka: moda sahnesinin en iyi şeyi ne?
– Alper: Çayı.
Kitap: Zen ve Motorsiklet Sanatı
23.11.2017 – Perşembe
Yoga sonrası Buse’siz 14.09’da stüdyo sahneye indük.
Berber ve tekstil üzerine konuştuk. Kıbrıs’ta alkol çok ucuz abi deyip Arlequin hangi düzeyde şarap içiyodur acaba diye düşündük. Kırmızı şarabın önemi üzerine konuşurken domatesin de pişirilmişinin makbul olduğunu öğrendik.
On dört otuz yedi, o zaman buyurduk 1. sahnemiz olan Arlequin – İphicrate sahnemizi çalışmaya. Ezberler gıcır. İphicrate’ın şiddetini araştırdık. Oyunun gerçeğinden vazgeçmeden oynanması gerektiğini hatırlattı ka. Ve bi daha aldık. İphicrate’ın vahşi doğayı bir nedenden ötürü sevdiğini düşünüyoruz. Adamlarıylan birlikte güvenli avcılık. Hemen aklımıza terazi burcu geldi. Otoritenin jestlerini,efendilik mesleğinin gerekliliklerini araştırdık. Bi de dedik bunun bi melodisi var. Ka tam orası için çok güzel birşey buldu biz abi orası değil deyince hayata biraz kırılıp elmasını yedi. Köleler için davranış prospektüsü gibi oyun dedik. Ulaş’ın (asistan) danslı suflesinden sonra sahne hızı üzerine konuşup bi ara verdik. 14.15’te gözüne rol kestirmek için provamıza gelen Gürsu (Gür) arkadaşlarının unutuşlarını sinsice saymış olduğunu açıkça söyledi. Hasan (Demirtaş) arkadaşımız da Ekrem arkadaşımızın rolüne göz kestirmiş anladığım. Omçe zaten Alper’in kastı. 17.05’te Gürsu’nun da gitmesiylen ilk iki sahne ve 5. sahnemizi tekrar çalıştık.
Bugün Alper ve ka tanışalı 10 yıl olmuş. 5 yıl susan Alper bu oyunda konuşarak Hakan (asistan) arkadaşımıza örnek oldu.
Spinoza’ya açık göndermeli provamızı 18.10’da bitirdük.
Film : Kare – Ruben Östlund
– ka: Tavırdan dolayı uzayamadı Alper.
21.11.2017 – Salı
Merhabanız bol olsun
Yoga sonrası Aslı’sız 13.56’da Bengi’nin de katılımıynan provaya başlamak üzre stüdyo sahneye indik. Uzunca tatlı tatlı sohbetimizi ettik. 14.46’da 1. Sahne olan Arlequin (Alper) – İphicrate (Ekrem) sahnesini çalışmaya başladık. 15.16′ da 2.Sahne olan Arlequin- İphicrate – Trivelin (Sedat abi) sahnesini metinde yapılan değişiklikleri hatırlayarak çalışmaya başladık. Bengi, Sare’yi okuldan almak üzre gitti.
Yükleniyor…
Trivelin’in kurallar tiradını dinlerken İphirat’ın kibirli reflekslerini keşfettik. 15.34, marke olarak eskrim kılıcımızlan Trivelin’in hep bir seans bitiriyor gibi oluşunu konuştuk. O yıllarda pskianaliz var mıymış diye sorduk, varmış. Adı daha konmasa da bir pratiği varmış bakınız şamanlar dedik. Oyunumuz da psikanalizimsi izler var. 4. Sahne olan Trivelin – Euphrosine (Buse) sahnesini çalışmaya başladık. İlişkilerine baktık, çeşitli soundlar araştırdık. Bu adada soylular için yaşamsal ve statüsel tehdit var. 16.33’te Alper’in bütün ekiple simidini paylaşmasından sonra galiba bu oyunda söz ikincil, beden birincil. Bedeni tasarlamak lazım önce dedik, düet yaparmışçasına. 14.40 o zaman sıyırsınlar kıyafet değiştirmişli ilk sahnemiz olan 5. sahne olan Arlequin-Trivelin-İphicrate sahnesini çalışmaya başladık. Alper şortunun içine marke eskrim kılıcını taktı Ekrem’de paçalarını dizlerine çekti. Arlequin’de Spinoza’nın iyimser bakışını, sevinçli eylemini bulduk. Arlequin’in hareketlerini bir çocuk bir sarhoş yapabilir dedik. Selçuk Abi’nin, Allah herkesi iki kadeh içmiş gibi yaratsaydı keşke cümlesi geldi aklımıza. Tekrarımızı da aldıktan sonra Hamlet parodimizle 17.50’de provayı bitirdik.
Kitap: İnsan Olmak – Engin Geçtan (Metis)
-Buse (Ekrem’in pantolonu için): Kıbrıs’tan mı aldın?
– Ekrem: Sözsüz oyunlar en sevdiğim.
– Alper: O zaman doğru yerdesin.
17.11.2017 – Cuma
Hellüv
Stüdyo sahnedeyiz çünkü provayı stüdyo sahnede yapıyoruz o yüzden de stüdyo sahnedeyiz prova var stüdyo sahnede.
13.03‘te stüdyo sahneye indik. Bugün Sedat Abisiziz. Sohbetimizi ettik tabi ki. Ekibin en eskisi Alper ka ile nasıl tanıştıklarını anlattı. Sonra da Aslı’yla nasıl tanıştıklarını anlattı. 14.16’da ışıklar kapalı Gönül Dağı –Neşet Ertaş türküsünü Alper ve Aslı söylemeye başladılar. Eklenen eklendi eklenmeyen eklenmedi. Kendilerine bu güzel düet içün teşekkür ederiz. Vakit 15.05 olmuştu sayfa 18 sahne 6’da idik. Öfrozin-Kleantis-Arlekin-İfikrat bizimleydi. Ka oyunculara öfke üzerine ne düşündüklerini sordu. Herkes teek teek anlattı. Kleantis’in ( Aslı) öfkesi üzerine konuştuk. Haklı be kadın dedik. Oyundaki çeşitli ‘merhamet’ istemelere baktık. Kanı mavi olan İfikrat (Ekrem) Bey’in – çünkü o bir ‘soylu’- köle olan Arlekin’den kendisi için merhamet istemesi haksız bir durum dedik. E yani. Trevelen yardımıyla Öfrozin ve İfikrat ( soylularmız) köleliği deneyimleyince efendilik kalmaz dedik. Eşitlenmek için aynısını yaşamak lazım.
Oyunun en öfkelisi Kleantis. Soylu için sadece akıl var dedik.
– Buse: Belki de bu yüzden tragedyalar Antik Yunan’da soylular üzerinden,komedi alt sınıfta.
Hıncını görünür kılmak Grotesk’e giden yol dedik Kleantis için. Öfrozin dişi, Kleantis kadın. Toplumsal cinsiyet üretiminin yüklediği sovlaştırmayı vuruyor Kleantis. Problemleri anlamadan parodisini nasıl yapak dedik. Oyuncular yavaş yavaş bedenleri anlamak için kendi marke kostümlerini getirmeye başladı. İlk markelimiz Buse, Öfrozin’in soylu bedenini anlamak, tavrını kavramak için topuklu ayakkapsını getirdi. Sohbetli provamızdan sonra 16.02’de 6. sahnemizi yani sayfa 18’i çalışmaya başladık. Bu sahnede kisveler değişti tabi statüler de değişti. Köle-soyluların (Arlekin – Kleantis) soylu-kölelere (İfikrat- Öfrozin)söyledikleri cümleleri bu değişim üzerinden dinleyip araştırırken pek bi keyiflendik. Bkz: Ayna oyunu. 7. sahne olan Öfrozin- Kleantis sahnesini çalışırkene Kleantis’in acısını gördük. Bize irrasyonel gelen egemenin rasyonilitesi.
Zapatista’ları andık yine. Silahları var ama kullanmıyorlar. Silahlar üzerine konuştuk. Şimdi çelik doğada var. Onu silah haline getiren insan. Tetiğe basılmadığı müddetçe o Şekspir’in Fırtına‘da Antonio’ya söylettiği gibi ‘uysal çelik.’ Tetiğe basan insan eli. Ateş eden silah değil bunu unutmayalım dedik. Bizce oyun vazgeçmemiz, yapmamamız gereken şeyleri gösteriyor. Önce benleri bırakalım deyip 17.14’te, haftaya Salı görüşmek üzre provamızı bitirdik.
Kitap: Katip Bartleby – Herman Melville
Kırılganların Yönetimi –Isabell Lorey
Film: Sex Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey – Woody Allen
– ka: Öfke baldan tatlıdır.
– Aslı: Baldız değil miydi o ya.
16.11.2017 – Perşembe
Namaste,
13.45’te toplucanak stüdyo sahnede sohbet ederek başladık.
Bu oyunda dekor var.
Ka, oyunculara Bengi’nin acaip bi dekor yapıyor olduğunun haberini verdi. Ada minyatürü olarak daire. Bir tür iki boyutluluk. 15.27’de 4. Sahne olan Öfrozin – Trevelen sahnesinden başladdıııık tee sonuna kadar bir duyalım bakalım neler oluyormuş oyunda dedik. Buse’nin elleriynen yapmış olduğu yine adını bilmediğim tadını bildiğim gıdayı tüketirten falafel üzerine sohbet ettik, humus çoh iyi dedik.
Sayfası az oyunu çok olan oyunumuzun, ilk baştan sona denemeli provası olan bugün her sahnede tadımlık şeyler keşfettik. Yeşim (Koreografi/Kondisyoner) için notlar düştük henüz söylemedik. Ne yalan söylüyüm çok güldük çok eğlendik. Oyunda iki soytarımız var kendileri Cléanthis ve Arlequin oh oh çoh iyi dedik. Şekspir beyin Fırtına’sındaki iktidar sarhoşluğu ve alkol bağlantısına çağrıştırıldık. Oyunun finalini değiştireceğiz çünkü bir fikrimiz var. 8. sahne olan Arlekin – Öfrozin sahnesinin efendi köle ilişkisine dair çok güzel bir örnek olduğunu düşünüyoruz. Köle olduğunda etkiye maruz kalansın dedik. Bir tür aynalık oyunu. Schrödinger beyin kedisini anmamazlık yapmadık. 17.32’de en en baştan başlayıp, komedi dedik ne güzel şey.
Bol kahkahalı provamızı, insan değişen bir varlık diyerek 19.15’te bitirdik.
Film: Selvi Boylum Al Yazmalım
– ka: Yine de yukarıya bak, boydan kıs.
14.11.2017 – Salı
Yoga sonrası
Saat 14.16’da Alper’in adını unuttuğum tadını unutmadığım yiyecek ikramından sonra Berkay (Müzik)’ın da ziyaretimize gelmesiynen ışıklar kapaları pek sevdiğimiz Al Yemeni Mor Yemeni adlı Kıbrıs türkümüzü söyledik. Ekip şakıyor.
Sohbetimizi ettikten sonra 1. Sahne olan İfikrat (Ekrem) – Arlekin (Alper) adlı sahnemizi çalışmaya başladuk. İfikrat’ın eyleme kudreti düştü, Arlekin için tutsaklıktan özgürlüğe geçen beden, denetlenemeyen beden Grotesk’in alanı dedik. 15.08’de bir kez daha çalışırken soylu efendi İfikrat’ın hazzı reddettiğini fark ettik. Sonuçta kölelerin haz alanına girerse devrimci olmasına ramak kalabilir dedik.
– ka: Haz devrimci bir şey, yıkılırsın hazdan.
Bir diğer ezberini yapanımız Sedat Abi (Trevelen) ile 2. Sahne olan Arlekin-İfikrat-Trevelen adlı sahnemizi yer yer sufleli çalışmaya başladık. Bir kaç tekrarını aldıktan sonra Berkay, Arlekin’in şarkısını öyle çok da acele etmeden – zamanımız var çok şükür – ama yine de bi evde bakayım ya diyerek evine gitti. En azından bize öyle söyledi bilemeyiz tabi. Trevelen’in mantığı hakkında konuştuk. Laf yeterli değil örnek davranışı göstermek lazım dedik. Arlekin’in bir isminin olmaması bize Roberto Zucco oyunundaki kız çocuğunu hatırlattı. İsimsizlik dedik zorla kabul ettirilen bir şey olabilir. Garson hitapları geldi aklımıza. Bu oyunun insanlık problemleriyle örülü olduğunu düşünüyoruz. 16.41’de 4. Sahne olan Trevelen (Sedat Abi) – Öfrozin (Buse) adlı sahnemizi çalışırken Öfrozin için gözlerimi kapatırım hepiniz yok olursunuz dedik. Çaresizliğin getirdiği soylu halleri keşfettik. Performans olarak yumuşaklık dedik.
17.05’te bir iki kesişle çalıştığımız ilk sahneleri şööyle bir tekrardan çalıştık ve Öfrozin’i merdaneli çamaşır makinasına benzeterek provamızı bitirdik.
– Alper: Anlatamadım di mi?
– ka: Çok güzel anlatamadın ama.
10.11.2017 – Cuma
Okunuşlarıylan,
İphicrates/İfikrat
Arlequin/Arlekin
Cleanthis/Kleantis
Euphrosine/Öfrozin
Trivelin/Trivelen
Salut
Saat 13.00’te stüdyo sahnede toplaştık. Ka dün oyunculardan birer türkü söylemelerini istemişti ilk Aslı eşliğinde Gesi Bağlarını ardından Ekrem eşliğinde Kıprıs türküsü olan Al Yemeni Mor Yemeni adlı türküyü söyledik. Türkü çok acaip bir şey dedik.
13.48’de Alper’in ağustosta yaptığını tahmin ettiğimiz ezberi gözlerden kaçmamış, Ekrem’in neredeyse ezber olmasıynan Ulaş (asistan)’ın sufleleri eşliğinde 1. Sahne olan İfikrat (Ekrem) – Arlekin (Alper) sahnesini çalışmıya başladık. Ka oyunculara kostümlerin güncel ama falanlı olacağını söyledi.
İsim bir rüşt ispatı, ismin yoksa topluma karışmak için erginleşememişsindir efendilern gözünde. İsimlerin yer değiştirdiği bu sahnede Arlekin olarak İfikratlık, İfikrat olarak Arlekinlik dedik. Öyle. 3. sahne olan Kleantis (Aslı), Trivelen (Sedat Abi), Öfrozin (Buse) çalışırkene belki de Kleantis Hanım’ın önünde ilk kez konuşuyor dedik. Öç almanın eğlencesini keşfettik. Özgürleşme seli. Komedinin ritmi ve melodisi hakkında konuştuk. Sınıf farkının ilk görüldüğü yer olan ellere dikkatimiz çekildi. Hem yağmurun hem Öfrozin’in elleri hakkında konuştuk. Yağmurun küçüktü ama olsun dedik. Öfrozin (Buse)’ye bakarken kadını güzelleştiren sektör ve buna inanan kadınları andık. Buyurun: Korse, Antik Yunan’dan beri.
Kaçamak çiş molalarından sonra resmi çiş molamızı verdik, politik ve toplumsal olarak ezen – ezilen hakkında oyuncular yaşadıkları anılarını paylaştılar. 17.09’da provamızı bitirdik.
Tatilliyik.
– ka: Bak Alper’e hiç sündürüyor mu?
– Alper: Sündürella.
9.11.2017 – Perşembe
Stüdyoda müzikli prova
Bir perşembe klasiği olarak zabahtan toplucanak yogamızı yapıp çaylarmızı içtikten sonra saat 13.47’de biz stüdyo sahneye indik. Provaya Arif Sağ – Şeker Oğlan, Münip Utandı – Nihavend Kanun Taksimi,Göksel Baktadir – Nihavend ( Longa ), Metallica – Fuel,Oğuz Yılmaz – Topal adlı şarkılarlan Ekrem babanne evine,Sedat abi gençliğine gitti, Alper acuk göbek attı. Ardından Ruhi Su – Maphushaneye Güneş Doğmuyor bi de Neşet Ertaş – Maphushaneye Güneş Doğmuyor. Kendi müziğimizi tanımaz hale geldik mi orda korkmamız lazım dedik.
“Kök, onu kaybedersek sıçtık.”
Ka ilk atlamasını yaptı. 14.57’de 1. Sahne olan İphicrates ( Ekrem) – Arlequin ( Alper) adlı sahnemizi çalışmaya başladık. Oyunu, bugünün imkanını araştırıyoruz, 1700’lerin eşitliği yerine bugününkiyle ilgileniyoruz malum 2018 oyunu. Sınıfsal olanın ürettiği maskeler, gizemlilikler yeri geldiğinde şiddetleri hakkında konuştuk. Atina derken yasa, yasa derken Atina dedik. Ada’nın negatifi kocaman da olsa sınırlı olması pozitifi olarak ama karadan kopmuş. Ütopyanın alanı dedik.
16.22’de 1. sahneyi çalışırken Yaşasın! Unlu mamüller geldi ve bitti. Karakterler ve ilişkiler hakkında çeşitli keşfedişlerimiz tabi ki oldu. Arlequin’in tiradında hıncın eğlencesi olduğunu keşfettik. Yaşasın sınıf kini dedik ve 3. sahne olan Trivelen (Sedat abi), Cléanthis (Aslı) ve Euphrosine (Buse) sahnesini çalışmaya başladık. Euphrosine ve Cléanthis ilişkisinde en “kadın” olma savaşı olduğunu fark ettik aklımıza Torun İstiyorum geldi. Ka oyunculardan mekan ve roller hakkında power point olmasa da en azından bi görsel hazırlamalarını istedi. İktidarın en dayanamadığı şey ona gülünmesi diyerek 18.00’de yarın görüşmek üzre provamızı bitirdük.
Kök: Muharrem Ertaş – Kalktı Göç Elleri Avşar Elleri
– ka: Buralar var ya, büyük komedi.
7.11.2017 – Salı
Yoga bitişi
Alper ’in 6 dakika geç kalmasıyla, provamıza saat 14.06’da büyük salonda, oyun hakkında sohbet ederek başladık.
Oyun Köleler Adası’nda geçmektedir.
İkiefendili, İphicrate (Ekrem Yücelten) ve Euphrosine (Buse Kara); iki köleli Arlequin(Alper Baytekin) ve Cléanthis (Aslı İnandık); bir tanımsız Trivelin (Sedat Küçükay)’li oyunumuzda geçen bir köle hitabı olarak ‘çocuk’ dikkatimizi çekti. Politik dilin hayatımızdaki yeri hakkında örnekler verdik. Bkz. Apartman Görevliliği.
14.18‘de Aslı’sız 1. Sahne olan İphicrate – Arlequin sahnesiyle tanışmak üzre çalışmaya başladık. Hem adadayız hem hiç bi şey bilmiyoruz.
– ka : Eveet, buyursunlar ada sakinleri.
Ka oyunculara gemi kazasıyla adaya geldiklerini hatırlattı. Efendi ve köle bedeni için doğaçlamalar yapıldı. Olmayan kumlar eşildi sandalyeden engeller biçildi doğaçlama yaparak iki farklı beden araştırıldı. Köle’nin engelleri düşünmeye zaman harcamadan aştırması hakkında konuşuldu.
‘’Efendinin bir an durması dünyanın durması demek, efendi öyle kodlamış.’’
2. Sahne olan Trivelin- İphicrate- Arlequin-Cléanthis-Euphrosine sahnesini çalışmaya başladık. Ka oyunculara dekorun opera komik gibi köşeli ve yükseltili olacağını parmağıyla çizerek anlattı. 15.33’te Trivelin’in köleler adası kuralları tiradını bir daha çalışırken İphicrate’ın hezeyan duygusuna örnek olarak ka meşhur balık haşlama hikayesini ekiple paylaştı.
Kaba güldürü ve ironi beraber yürüyor bu oyunda dendi ve akşam oynayacak Tehlikeli Oyunlar’ın dekor ve ışık kurulumundan dolayı değil de, provayı sanki biz istemişiz de bitirmişiz gibi davranıp 17.07’de provayı bitirdik.
Kitap : Komünist Manifesto – Karl Marx, Friedrich Engels
– Buse: Ben de civciv pişirmiştim.
(Alper için)
– İrf : Konuşuyo mu ?
– ka: Konuşuyor.
3.11.2017 – Cuma
Kışlık.
Sezonun ikinci oyunu olan Marivaux’un Köleler Adası, hepimize hayırlı uğurlu olsun dileklerinin de bulunduğu ilk tanışmalı okumalı provamızı yapmak üzre taam 13.13’te gurabiyeli meyveli stüdyo sahne de toplaştık. Stüdyo’da provası yapılacak olan yanlış saymadıysam 5. oyunumuz ve Moda Sahnesi’nin Roberto Zucco ve Bira Fabrikası’ndan sonra üçüncü Fransız oyunu. Heyecanlıyız ağızlar kulaklarda, gözler çipik oh.
Prömiyer tarihimiz net olmamakla birlikte, 4 Ocak 2018 perşembe 20.30, büyük salon, tek perde.
– ka : Berkay müzikleri yapacak, bu, oyunun müziği olacak demek oluyor.
Oyunumuz aydınlanma çağı döneminde ada’da geçmektedir.
Oyunun okumasını yapmadan önce nasıl bir prova süreci izleyeceğimizi konuştuk. Hafta sonları prova yok. Oyunun kısa olması bizi üzse de Emine Ayhan’nın da yardımıyla ek metinler bulacağımızı söyledi ka. Oyundaki efendi – köle bedenlerinin dönüşüme uğrayarak çeşitlenmesi hakkında konuştuk. Dönüşüm deyince Kafka’nın varlıklarını andık. Bedirhan Dehmen’in yine stüdyo sahne de verdiği ‘Dans Tarihi’ adlı seminer bilgimizden yararlanarak saray soyluluğu, ah o duruşlar, pointler hakkında konuştuk. 13.36’da çevirmenimiz Ezgi Coşkun, daha önce çalışıp hazırlamış olduğu oyun ,yazar ve dönem hakkındaki bilgilerini ekiple paylaştı sağolsun.
– ka: Ansiklopedi ilk bu dönem çıktı.
Oyunumuzda ikisi Commedia dell’arte olmak üzre beş adet antik yunan isimli Fransız var.
14.54’te ka’nın, sadece okuyacağız demesiyle bol kahkahalı bol şakalı ilk okumamız 55 dakika sürdü. Hınç, intikam mekanizmasının çalıştırılmamasıyla başka bir dünyanın mümkünlüğü diyerek 16.27’de salı günü önce yogada görüşmek üzre sözleştik.
Kitap : Ahlakın Soykütüğü Üstüne – Friedrich Nietzsche ? Tahakküm ve Direniş Sanatları – J.C. Scott (ayrıntı)? Oda Hizmetçisinin Günlüğü – Octave Mirebeau (ayrıntı)
Film : Benim Varoş Hikayem – Yunus Ozan Korkut? La Roi Danse/ The King İs Dancing – Gérard Corbiau
– Bengi : Oynayabilecek misin bunları?
– Alper : Hepsini mi?