BÜTÜN ÇILGINLAR SEVER BENİ

ANGEL

Tavanda idam edilmiş bir lâmbanın dışında bakılacak başka bir şey olmadığından, yavaş yavaş yükseklere bakma alışkanlığını yitiririz.

MARİA.

Evet, doğru.

ANGEL.

Tavanın üstünde, gökyüzünün, yıldızlar ve evrenin bulunduğunu unuturuz. Daha büyük olduğumuzu düşünmek için, kendi dünyamızı gitgide küçültür, duvar ve tavanla kuşatırız. Bundan dolayı ev yapmak istemiyorum. Çeşmeler ise gökyüzü altında.

MARİA.

Evet, evet… Ne zamandır gökyüzüne bakmadığımı hatırlamıyorum.

Yazan: Stefan Tsanev

Çeviren: Hüseyin Mevsim

Yöneten: Kemal Aydoğan

Sahne Tasarımı: Bengi Günay

Işık Tasarımı: İrfan Varlı

Afiş Tasarımı: Bengi Günay

Yönetmen Asistanı:Yağmur Mısırlıoğlu

Oynayanlar

Yosif: Mert Fırat

Maria: Öznur Serçeler

Angel: çağlar Yalçınkaya

Süre: Tek perde 80′

+12

BASINDA ÇIKANLAR

21.3.2018 – Çarşamba
http://www.mimesis-dergi.org – Gizem Kurtsoy

http://www.mimesis-dergi.org/2018/03/butun-cilginlar-sever-beni/

13.1.2017 – Cuma
karanliktakizenci.wordpress.com –

https://karanliktakizenci.wordpress.com/2017/01/13/butun-cilginlar-sever-beni-patlayan-cicek/

28.5.2015 – Perşembe
Ranini.tv – Furkan Erkan

http://www.ranini.tv/ozel/5257/1/butun-cilginlar-sever-beni-tek-perdelik-kiskanclik-trajikomedisi

PROVA NOTLARI

29.9.2013 – Pazar

Bugün ilk kez seyircili akış yapacak olmanın heyecanıyla, titreyen bacaklarla 13.30’da büyük sahnede toplandık. Giyindik, kuşandık, marke dekorumuzu yerleştirdik. 14.51’e kadar bütün sahneleri kabaca akıttık ve yemek arası verdik. 15.20’de seyircilerimiz Onur, Hazal, Bilge, İlksen, Gamze, Kübra, Timur, Duygu, Berfin, Öykü, Aygül, Neva, Demet, Selçuk, Murat, Bengi, Çağlar, Hale ve Onur Şirin salona yerleştiler. 15.28’de başlayan oyunumuz 16.37’de sona erdi.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(İçimizden biri: Stanislavski)

Çağlar:Volkan’ın kapı da abi çok iyi oluyor.

ka:Stani’ye selam o.

————————————————-

Gamze: Mert’in tabureyi sürekli tutup çekip uzaklaşıp yanaştığı yerler var ya, onlar bar taburesiyle olacak mı acaba?

ka: Ben onu istemiyorum zaten.

Onur: Gamze tamamsan gidelim.

 

28.9.2013 – Cumartesi

Saat 13.10’da Mert’in yokluğunda bağrımıza taş basıp, stüdyo sahnede toplandık. Önceki gün Hamlet’in akışını izleyen Volkan ve Aslı, görüşlerini anlattılar. Geç kalan asistan Ferhat’ın tek ayak üzerinde durma performansı göz doldurdu. 13.57’de provaya başladık. Sadece IV.Sahne’yi çalıştığımız için Angel ve Maria ilişkisini iyiden iyiye detaylandırdık. Maria’nın karakterinin baskınlaşmasıyla, sahne farklı bir boyuta geldi ve en az ellinci kez izliyor olmamıza rağmen hepimizi güldürmeyi başardı. Biz yeni Maria’mızı çok sevdik, bütün Maria’lar sevsin sizi diyerek provayı 16.07’de bitirdik.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

ka: Maria sen, maria sen yerinde melodi de yapabilirsin.

Volkan: Yeni bir sendika mı bu abi? MariaSen?

 

27.9.2013 – Cuma

Saat 13.48’de provamıza başladık. Çoğu insanın Yosif’in hareketlerine anlam vermeye çalışmayı bırakacağı hatta kendisine sert bir cisimle müdahale edeceği bir noktadayken biz bu adam Angel’a bunu neden yapıyor diye sorduk. Hak verdiğimizden değil ama Angel’ın nasıl bir potansiyel tehlike olduğunu da göz ardı etmeden çalıştık. Yosif ve Maria’ya, onları olmalarını istediğimiz çifte yaklaştıracak karakteristik eklemeler yaptık. Biz oyunu bir kere akıtmadan prova bitirmeyiz dedik, sözümüzde durduk. 20.29’da bütün sahneleri en az bir kez çalışmış olarak sahneden ayrıldık.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

ka: Güzel oyunmuş.

Mert:Oyuncular oynasa iyi olacak diyor.

 

17.9.2013 – Salı

19.27’de arpımıza kavuşmanın, provamıza çalgılı çengili, sazlı sözlü başlamanın mutluluğunu yaşadık. Bu prova biraz daha Angel’ın üzerinde durduk. İçinde bulunduğu ikili durumu, ağzından çıkanla içinin tezatlarını boyutlandırdık. İsmiyle müsemma melek gibi adamın harcanışına bir kez daha üzüldük. Aylaklığa mahal vermediğimiz provamız saat 00.05’e kadar sürdü. Bütün çalışkanlar sevsin bizi oyunu neredeyse iki kere baştan sona oynadık.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(İlkokul 3 ölmedi kalbimizde yaşıyor)

Aslı: Ben müzikleri hiç oturtamıyorum bu şekilde.

Volkan: Lafı oturtmayı biliyorsun ama.

Mert: Ayrıca aletin gıcırdıyor!

———————————–

Volkan: Abi bunu çalarken biz nasıl romantik bir şeyler yaşayacağız? Bir yerde kesmesi lazım.

ka: Tiyatro gibi düşün. Oyun oynuyoruz.

 

14.9.2013 – Cumartesi

Bugün Aslı’nın rahatsızlığıyla, çalışma azmiyle birleşince bizi evinde misafir etti ve 17.26’da provaya başladık. Krizi fırsata çevirmekte bir dünya markası olduğumuzu, arp kullanımına ağırlık verdiğimiz bu provada kanıtladık. 17.38’de müzik için ezber aldık, arpın nerede hangi şarkılarla gireceğini belirledik. Aslı’nın annesinin de aramıza katılmasıyla ilk kez seyirci karşısına çıkmış olduk. Saat 20.00’ye kadar bütün sahnelerimizi müzikle oynayıp yarından tezi yok, arpı tiyatroya taşımak gerektiğine karar vererek provayı bitirdik.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(Yosif’in kadınları nasıl baştan çıkardığını Angel üzerinde gösterirken)

Volkan: Ne zormuş! Ben bir daha hiçbir kadına bunu yapmayacağım.

——————————

(Bu yakınlaşma gözlerden kaçmadı)

Mert: Neredesin aşkım?

Volkan: Buradayım aşkım!

—————————–

ka: Bir sigara arası sonra V. VI.Sahneler. Ya da siz bilirsiniz.

Volkan: İçelim mi sigara?

ka: Valla ben otuz yıldır içiyorum.

——————————–

(ezber unutulur tamam da böyle mi toparlanır?)

Mert: Seviyorum seni çekilmez oluyor, şey olsa çekilmez.

Volkan: Evlat olsa sevilmez.

——————————-

Aslı’nın annesi: (Mert’e) Çok komik oynuyorsun. Daha bir kızgın oyna.

 

7.9.2013 – Cumartesi

Saat 12.25’te sahnenin temizliği için aşağı indik. Bütün hamaratlar sevsin bizi, saat 12.49’da tertemiz salonumuzda, Göğe Bakma durağımız olan II.Sahne’nin ezberini almaya başladık. Yönetmenimiz ka’nın 13.11’de aramıza katılmasıyla ilk sahneden provaya başladık. Yosif’in pişkinliği üzerine konuşup karakteri iyice detaylandırdık. 14.25’te kısa bir ara verdikten sonra II.Sahnedeki kaba gerçekçilik – romantizm çatışması üzerinde durduk. Artık Yosif ile Maria’nın ilişkisini daha da geremeyiz diye düşünürken fark ettik bizde daha ne cevherler varmış. Ara vermeden 16.09’a kadar oyunun tamamını oynayıp provayı bitirdik.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(İnşaat seslerini dahi fırsata dönüştürebilen oyuncu)

Aslı: İŞTE HAYALİMİZDEKİ BUUUZ!

Volkan: NEEEEEY?!

Mert: Kusura bakma Angel, evde tadilat var.

————————————-

Mert: Görgüsüzlüğe kabasızlığa yormasın.

—————————————-

Volkan:Amamalağsı! (Aması maması yok)

 

30.8.2013 – Cuma

Saat 14.40’ta, bu kez eksiksiz, bütün çılgınlar olarak stüdyo sahnede toplanmanın keyfini yaşadık. Bütün sahnelerin hızlıca ezberini geçecektik ki saat 15.30’da ne olduysa oldu, oynamaya başladık. Şimdi yazarken ben de şaşırdım, ara vermeksizin 2. ve 6. sahneleri çalıştık, provaya saat 17.08’de son verdik.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

Mert: Kurosawa mavi bir şeydi bisiklet mi, bir şey?

Volkan: Haaa, Dinçer Sümer mavi bisiklet anladım.

(Samimi oyuncu müdahalesi)

Volkan: Ha tamam .mına koyayım, 3.sayfaya haber olalım sonra.

Aslı: Kocamı niye öldüreyim ben onu sevmiyorum ki?

Mert: Canımsın!

(Halbuki o kadar da ezber almıştık)

Mert: Mesela memelerin…

Yağmur: Saç.

Mert: Saçlarının okşanmasına bayılırsın sonra göğüslerin…

Yağmur: Sırt.

Volkan: Taktı memelere pezevenk!

28.8.2013 – Çarşamba

Saat 13.21’de büyük sahnede toplanıp öncelikli olarak karakterlerin çatı eylemleri üzerine konuştuk. İtmeli çekmeli, tutmalı bırakmalı bu eğitici sohbetimizin ardından hemen balonlarımızı şişirdik, bir yandan onları havada tutmayı denerken bir yandan da 4.Sahne’nin ezberini geçtik. 14.04’te kendimize engelli bir parkur oluşturmamız gerekti, sağımız solumuz inşaat malzemesi olduğundan parkurumuzu ellerimizle yaptık, bir de bu şekilde ezber aldık. 14.23’te duvarları kendimize direnç olarak kullandık. Bu zorlu şartlar altında dahi ezber unutmuyorsak daha da unutmayız diyerek 14.41’de sahneyi oynamaya başladık. 15.11’den 15.33’e kadar verdiğimiz ara, ilk ve son aramız oldu. Saat 15.55’e kadar aralıksız çalışarak, provayı bitirdik.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(Bu müessesede cinsiyetçilik tehlikeli ve yasaktır)

Ka: (Terden sırılsıklam olan Volkan’a) İstiyorsan üstünü çıkarabilirsin.

Aslı: Ya, ben çıkaramıyorsam o da çıkarmasın.

Ka: Annem istiyorsan çıkar tabii de, ben sana üstünü çıkar diyemem ki!

(Aslı’nın yürüyememesi için onu tutması gereken asistan yerlerde sürüklenince)

Yağmur: Kemal Abi bu böyle olmayacak galiba, ben de Janbi’ye katılabilir miyim?

27.8.2013 – Salı

Saat 12.20’de ısınmak için stüdyo sahneye indik. 12.44’te ‘Tekstleri alıp hızlıca okuyalım.’ diyerek aramıza katılan Ka, tez vakitte gelenekselleşmiş olan balonlu ezber temrinini de es geçmedi. 13.04’te Grotovski ile başlayan sohbetimiz, Aristo’ya, Brecht’e ve hatta önü alınamayarak Rancier’e kadar uzandı. Ka’dan aldığımız bilgiler ışığında dekorla ilgili merakımızı da dindirdikten sonra 13.19’da 1.sahne’den itibaren çalışmaya başladık. 13.44’te verdiğimiz ara, 14.02’de yerini 3.Sahne’nin çalışmasına bıraktı. 14.34’te ise 5.Sahne’ye başladık. 14.46’da biten çalışmamız provanın sonu oldu, kendimizi yokuşta çay içerken bulduk.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

Mert: Olmaz! Birisi kalkıp kendini kusurmaya… (asistanın huyunu bildiğinden) Bak yine yazdı Allah’sız kadın!

(Eski okuyucularımız bilir, karakter çözümlemede bir dünya markasıyız)

Mert: Hiyerarşide çok yükseldim. Tuttuğuma geçiriyorum.

ka: Devletin parasını yiyormuş pezevenk.

(Moda Sahnesi’nde, homofobi , tedavisi olan bir hastalıktır.)

Volkan: Adam beğenmedi bacağımı ya! Alıştı herhalde kaymaklara.

Ka: Hocam sürtünme fazla burada ya, erkek galiba.

Mert: Değmek istemeyercesine…

26.8.2013 – Pazartesi

Saat 17.41’de stüdyo sahnede toplandık. İlk olarak geçen iki provada aramıza katılamamış olan Mert’e yeni keşiflerimizi anlattık. Daha sonra, net bir prova takvimi çıkarabilmek adına boş günlerimizi denkleştirmeye çalıştık.

Saat 17.54’te ise 1.sahneyi çalışmaya başladık. Repliklerin alt metinlerine yoğunlaştık, genç çılgınların sevgilisi, yönetmenimiz Ka’dan yönelimler aldık. Hızlı okuma temrinimizin yine başımızın üzerinde yer bulduğu provalardan birini yaşadık.

1. 3. ve 5.sahneleri çalıştığımız provamızda ilk aramızı saat 19.22’de verdik fakat oyuncuların molayı ezber geçerek değerlendirme çalışkanlıkları gözlerimizi yaşarttı, kendimizi provaya devam ederken bulduk. 20.20’de tam 3. Sahneyi bitirmiştik ki bir yemek arası versek hakkımızda hayırlısı olur dedik.

20.57’de çalışmaya başladığımız, en kısa sahnemiz olan 5.sahnenin 21.09’da bitmesiyle, 3 sahneyi arka arkaya alıp provayı bitirme kararı aldık. Saat 21.58’de amacımıza ulaşmış, evlerimizin yolunu tutmuştuk.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(Role ansız giren Mert, bir kadını kimse baştan çıkarmaya diyecekken…)

Mert : Bir kadını kimse suça teşvik etmediyse?! (Mert Volkan’ı taşıyabilir mi tartışması biraz kalp kırmış olacak ki…)

Mert : (Volkan’a) Oğlum ben seninle göğüs çalışıyorum! (Volkan’ın karakter tahlili efsane olma yolunda)

Volkan : Ben otuz sayfa yaptım.

Mert : Benim kitabım çıktı yeni, sen aldın mı? Yosif adı.

Yosif (Mert) : Arabayı basıyorum gazıyorum.

24.8.2013 – Cumartesi

Bütün olmasa bile birtakım çılgınlar olarak saat 13.38’de ofiste, 4.sahneyi çalışmak için toplandık. Bu sahnede sıklıkla bahsi geçen ‘dün’ hakkında, neler olmuş olabileceği üzerinde durarak konuştuk.

Sahnenin temalarından biri olan doğum gününün, tinsel anlamlarını tartıştık. Provanın ilerleyen saatlerinde ise kendimizi ‘Aşk mı alışkanlık mı?’ derken bulduk.

14.11’de gelenekselleşmeye doğru emin adımlarla ilerleyen hızlı okuma temrinini yaptık. Sahneyi defalarca oynadık, ne sahnede ne de bugün aramızda olan Yosif’i başarıyla yerin dibine soktuktan sonra 15.40’ta provayı bitirdik.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(Karakter tahlili ödevini 30 sayfa yapan Volkan’a)

Aslı : Ben sana para vereyim benimkini de yap.

23.8.2013 – Cuma

Haziranda başlayıp bir ay boyunca devam ettiğimiz provaların ardından bugün yine yeni yeniden biraraya geldik. Saat 13.49’da, küçük olduğu kadar samimi ekibimize yakışacağını düşünerek provayı küçük ve samimi ofisimizde yapmayı uygun bulduk. 4.sahne’ye odaklandığımız provaya okuma provasıyla başladık.

Ayakta okuduk, oturduk okuduk, hızlı okuduk, yavaş okuduk, anlamları çıkararak okuduk, anlamla ilgilenmeden okuduk, saat 14.12 olduğunu metni elimizden bırakmaya hazırdık. Olaylardan ziyade karakterlere yoğunlaştığımız provayı, karakterlere dair saptamalar yaptığımız anlık aralar dışında, saat 15.27’ye kadar 4.sahneyi defalarca tekrar ederek sürdürdük.

Bağzı Es’ler Çok Güzel

(Sürekli takıldığı yeri gözünde büyüten Aslı)

Aslı : Şurayı bir ezberlesem oyun tamam.

Maria : Babaannemden yadigar.

Volkan : Ne işle meşguldü kendisi? (Volkan’ın sorusu üzerine kostümleri anlatan Ka ve gevrek asistan)

Ka : (…) seninki elbise, böyle çiçekli böcekli.

Yağmur : Abi o elbise hazırsa, akşama düğün var, ödünç alabilir miyim?