Şirreti Evcilleştirmek
(The Taming of the Shrew)

Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Emine Ayhan
Yöneten: Kemal Aydoğan
Dekor Tasarımı: Bengi Günay
Kostüm Tasarımı: Gamze Saraçoğlu, Asena Saban
Işık Tasarımı: İrfan Varlı
Oyun Şarkısı: Aykut Karatay
Afiş Tasarımı: Kardelen Akçam

Oynayanlar
Melis Birkan
Timur Acar
Uluç Esen
Sedat Küçükay
Elif Gizem Aykul
Gürsu Gür
Çağlar Yalçınkaya
Ali Büyükkartal
Yasin Yürekli

Asistanlar:
Mesut Karakulak
Onurcan Çelebi

PROVA NOTLARI

10.11.2022

Bugün 10 Kasım, provanın ilk günü..

E prömiyere ne kaldı şunun şurasında, gerçi Gürsu’ya göre 5 Aralık’ta tamamdır bu iş. Ama biz yine de Yasin’in doğum günü için o güne kadar bekleyelim tabi.

Biz oyunu önce kuracağız sonra da bu ‘OYUN’u bozacağız haberiniz olsun. Oyunun içinde zorbalık da yok değil tabi. Ya zorbalıklara karşı bu düzene dur diyecekler ya da sonunda bu ‘rüya’dan uyanacaklar.

He bu arada Melis, Adana’yı ve Adanalıları da çok severmiş. Her oyunda bir Adanalı olmazsa içinde bir ukde kalırmış. Bu arada Melis’in en sevdiği yemek de Adana’nın meşhur yemeği: ‘Horomoz’.

İyice Baptista gibi oldum he. Bu ne memleket sevdası arkadaş. Memleket ile ilgili bir şey duyunca gözleri fal taşı gibi açılıyor valla. Oyunun süresi konusunda da şimdiden bahisler açıldı.

Oyunda sürprizler bitmeyecek gibi duruyor. Neler olacak neler.. Kim bilir ?

 

11.11.2022

Yattık kalktık hoop burdayız…

Yatış derken açıklık getireyim. Yat yere şınav ! Ihııım.. Bu sabah Melis ile ısınma egzersizleri yaptık da.

Mendil kapmaca oyununu bilir misiniz ? Heh. İşte bugün biz onu da oynadık. Kıyasıya mücadeleler izledik gerçekten. Timur’un seçtiği oyun. Oyun içinde oyun kurduk yani.

E bu kadar çalışmaya karşı masada muzlarımız da hazır tabii. ‘İçimizdeki Maymun’u arıyoruz 🙂

Tabi çalışma sırasında her şey mübah o ayrı. Duvardan duvara, yerden yere bir o yana bir bu yana oohh… ne aksiyon ama. Hücuuummmmm.

Bitiremiyorum bugünü Hortensio kimse gitsin istemiyor, Sly sürekli oynamak istiyor. Evet sürekli her oyunda oynamak istiyor.

14.11.2022

Merhaba,
Prova 14:00’da başladı. Bugün önemli misafirlerimiz var
Misafir derken lafın gelişi kostüm tasarımlarımızı yapacak olan
Gamze geldi. Isınmadan oyunun sonuna kadar bizimle beraberdi.
Güne yine Melis’in ısınma egzersizleri ile başladık daha sonra bugün
oyun sırası Çağlardaydı Çağlar’ın Boeing oyununu oynadık he aynı
zamanda günlük bir dozluk el vurmaca oyununu da ekledik tabi.
Görünüşe göre her prova günü elleri yerlere vuracağız. Sıra mekik
hareketine geldiğinde, Sedat, “Bu oyun çıkmaz abi.” , Timur,
“Bakalım sırada başımıza ne gelecek ?” ardından kahkahalar havada
uçuştu.
Petruccio evleneceğini duyunca ayakları yerden kesildi,kabına
sığamadı.
Gürsu karakterlerin telaffuzu hakkında bir araştırma getirmiş.
Hortensio’nun, Gremio’yu tuttuğunda yaptığı jestler aralarındaki
politikanın tezahürü.
18:00’da prova sona erdi.
15.11.2022
Pazartesi, haftanın ilk prova günü.
Bugün 15:00’a kadar büyük salondayız. Sonrasında stüdyo’da devam edeceğiz. Melis’in yaptırdığı
egzersizle bedenleri ısıttıktan sonra,bugün oyun seçme sırası Melis’te olduğu için kendisinin seçtiği ‘el
vurmaca’ oyununu oynadık. Ekip olarak toplu fotoğraf çekildik.
Oyuncular karakterlerinin filleri, niteliklerini ve rolün bedendeki merkezini tartışırken spekülasyonlara
yer vermedik.
Düşünce gücüyle yürüyoruz adım adım. Gençler omuzlarından,yaşlılar dizlerinden güç alarak yürürler.
Dönem kıyafeti giymeyeceğiz. Ne giyeceğimizide şimdilik açıklamayacağız tabi ki. Kostümler sürpriz
olsun.
Karakterlerin oyuncularda oluşturduğu imge ne ?
Neler hayal ettik bunun üzerinde bir süre durduk. Bugün size üç soru hazırladık.
Koca mı şeytan mı ?
Sanat mı yemek mi ?
Karanlığa neden gece derler ?

16.11.2022

Merhaba,
Bugün bütün gün Stüdyo’dayız. 13:00’da Melis ile ısınma egzersizleriyle hızlı bir başlangıç yaptık.
Günün tavsiyesi hanımlar beyler, “Gözlerimiz kapalıyken ayağımızın tekini kaldırmak Alzheimer için
çok önemli bir harekettir.” Hadi yine iyiyiz.
Günün oyununu Gürsu seçti. Merak ediyor musunuz ? Tamam, tamam açıklıyorum. Ateş Etmece
oyununu oynadık. Merak etmeyin “Bu provada hiçbir insana zarar verilmemiştir.”
Lucentio yıkılmaz denen duvarları yıkıyor. Oyunda ataerkillik de yok değil. Sürekli Baba’nın yetkisi,
Baba’nın denetimi mevcut. Baba derken Baptista’ya (Sedat) selam olsun. Bugün aramızda yok, ama
ruhen hep yanımızda olduğundan da şüphemiz yok.
Hortensio ile Gremio kulaktan kulağa konuşuyorlar. Aralarında bir pazarlık dönüyor ama dur bakalım
önümüzdeki günlerde açıklarlar belki.
Gremio (Gürsu), elindeki bastonu öyle bir kullanmaya başladı ki, çok amaçlı kullanmaya başladı artık.
“Vuracağım kırbacı, vuracağım kırbacı” diye diye sallıyor her bir yana.
Günün sorusu;
Böyle Lord mu olur ?
17.11.2022
Merhaba,
Bugün 14:00’da Melis ve Timur ile Petruccio & Katherina sahnelerini çalışarak başladık. 16:00’da ise
tüm ekip hız kesmeden prova devam ettik.
Sedat, “yemek iktidardır.” cümlesinden yola çıkarak simit ve peynirler gelmiş. Yemeği yiyen güç
kazanacak. Kendisine teşekkürü borç biliriz.
Kate baş edilebilir biri değil, adeta bir mustang gibi, e Petruccio gibi bir maçoya böyle bir kadın da
lazım tabi. Ama Katherina, her erkeğe saldıran bir kadın değil. Patriyarkayı yok eden, kadını
nesneleştiren bir yapıya itirazı var. Aralarında bir savaş var, dil savaşı. Bugün uzun ama verimli bir gün
oldu. Prova 21:00’da sona erdi.
Günün Bilgisi
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 12: Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, evine ya da
yazışmasına keyfi olarak karışılamaz, onuruna ve adına saldırılamaz. Herkesin, bu gibi müdahale ya da
saldırılara karşı yasa tarafından korunma hakkı vardır.
Günün Sorusu
Böbrek üstü bezleriniz ne işe yarar ?

18.11.2022

Merhaba,
13:00’da planlana prova özel sebeplerden 14:05’de Petruccio (Timur) & Katherina (Melis) namıdiğer
Kate sahnelerini çalışmak için başladı.
Oyunda şenlik vaarr, şenliikk! Çal klarneti. Ya da çal gitarı, ya da ya da çal defi.Hadi bakalım.
Petruccio nefessiz Kate’e “Gitme ne olur sana mecburum Kate” diye yalvarırken bizlerin kafasında
çalan şarkıyı hadi hep birlikte söyleyelim, “Baharda kuşlar gibi, geldin kondun dalıma, susamıştım
sevgiye, çiçekler sundum sana.” ıhıhım. Petruccio, soylu bir centilmen olduğunu da unutmadı elbette.
“15:00’da Baptista (Sedat),Gremio (Gürsu), Tranio (Yasin)’de provaya katıldı.
3’lü sahneleri de çalıştıktan sonra 17:05’de prova sona erdi.
Günün sorusu: Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan ?
Günün şarkısı: Baharda Uçan Kuşlar Gibi
Aziz George’a selam olsun.

21.11.2022

Sevgili Okuyucular,
Haftanın ilk günü ve ilk prova gününden herkese selamlar.
13:00’da Melis’in yaptırdığı ısınma egzersizleriyle prova başladı.
Haftaya enerjimiz yüksek girdik tabi durur muyuz ? Uluç’un seçtiği İstop oyunu ile kıyasıya mücadele
tüm hızıyla devam etti.
Bizim Sly, anadan doğma zek(a) valla. Acayip horoz taklidi yapabiliyor. Daha neler göreceğiz bakalım.
1.Perde’nin tamamını akış alıp süre tuttuk. Saat 15:50’de 15 dk ara verildi.
16:05’de 2 Perde için ilk provamıza başlamış olduk.
Bu sahnede kadın (Katherina) birşeye mecbur edildi. Giyindi,hazırlandı ve bekliyor. Erkek (Petruccio)
hegomanyası açısından iyi bir sahne olduğunu düşünüyoruz. Katherina yine de sesini çıkarmıyor değil
tabii ki. “Kadın sesini çıkarmayınca aptal yerine koyarlar.” der ve bir güzel verir ağzının payını.
Saat 17:03 prova sonra erdi.
Günün şarkısı: Bilir O Beni
22.11.2022
Merhaba,
14:05’de ısınma egzersizleriyle prova başladı. Bugün Timur, Ali ve Yasin provaya katılamayacak. Elif
14:52’de provaya dahil oldu. Elinde tatlısıyla geldi tabi.
Plan ve taktikler ince ince dokunarak tekli,ikili, ikili üçlü, üçlü tekli sahneler bütün hızıyla çalışılmaya
devam etti.
Baba’nın (Baptista) kızına (Katherina) acıması, yani dönüşümünün altında yatan sebep oluşabilecek
itibar kaybından korkması aslında. Çaresizce kapanın içinde konuşuyor. Kurtulamıyor. Kate’de ‘Sütten
çıkmış ak kaşığı’ değil hani. Onu da pür yapmayalım.
Curtis ile Grumio’nun arasında Hacivat & Karagöz’e benzeyen bir ilişki de var.
Saat 17:32, prova sonra erdi. Yarın bir günlük bir ara vereceğiz. Perşembe günü size bir haberim var
haberiniz olsun.
Spoiler !
Sizi birileriyle tanıştıracağız.
“Bizim hayatta olup göremediğimiz şey oyunda aslında çok net.”
Günün Şarkısı: Oynama Yorulursun
24.11.2022
Merhaba,
Saat 15:00, 1 günlük aradan sonra yeniden birlikteyiz. Bugün günü
üçe böldük. 15:00 – 16:00 arası Uluç ve Gürsu ile prova başladı.
Curtis ve Grumio sahnelerini çalıştık.
Ah Curtis ahh! Sürekli eblehçe soru soruyorsun. Soruyorsun ama
hiçbir şey de anlamıyorsun ama ya. Grumio da kendini naza çekiyor.
Bu arada naz demişken bugün provada bize Gürsu’nun köpeği Nazlı
da eşlik ediyor. Bazı sahnelerde oyunculuğunu da eksik etmiyor
bizden. Teşekkürler Nazlı.
Saat 16:00
Gürsu,Sedat,Yasin ile Gremio,Baptista,Tranio sahneleri çalışıldı.
Gremio ve Tranio da işini biliyor doğrusu. Baptista’ya karşı
sağolsunlar yalakalık yapmaktan da geri durmuyorlar.
Saat 17:15
Melis ve Elif Gizem ile Katherina ve Bianca sahneleri çalışıldı.
Katherina ipleri eline aldı. İpleri eline aldı derken ironi yapmıyorum.
Gerçekten siyah halatı aldı eline, Bianca’yı bir o yana, bir bu yana
sürükledi. Baptista sorunca ağzından çıkan tek kelime, “Oynuyoruz!”
Bizim Katherina herkese meydan okumaya devam ediyor. Tam savaşçı bir kadın. Sonrasında Sedat’ın da dahil olmasıyla üçünün olduğu sahneler de çalışıldı.
Bu arada hatırlarsanız salı günü, bugün için önemli kişilerle
tanışacağımızın spoilerini vermiştik. Açıklıyorum o zaman.
Karakterlerimizin hepsi tek tek kendilerini tanıtacaklar. Sonra da zamanı gelince sizler de onlarla yakinen tanışacaksınız elbette.
Prova 18:05’de sona erdi.
Günün kitabı: Bruno Latour – Biz Hiç Modern Olmadık

25.11.2022

Merhaba,

13:55’de Grumio (Uluç) ve Curtis (Gürsu) sahneleri ile prova başladı.  Dün Nazlı’dan bahsetmiştik size; bugün de misafirimiz kendisi. Hatta artık ekipten. Sürekli o da oyun oynamak istiyor. Oynamadığında da oturup provayı izliyor.

“Shakespeare’de tiplemeyi sağlayan şey, lafların bir enerjisi var onları bulursak bence çok iyi de anlatmış oluyoruz.”

15:07’de Sedat ve Yasin provaya katıldı. Gremio, Baptista ve Tranio sahneleri çalışılmaya başladı.

“Shakespeare’de tiplemeyi sağlayan şey, lafların bir enerjisi var onları bulursak bence çok iyi de anlatmış oluyoruz.” Shakespeare kimseyi aynı konuşturtmuyor. Herkesin kendi karakterinin içinden bir yerlerden konuşturuyor.

16:10’da Melis ve Elif Gizem provaya katıldı. Baptista, Katherina ve Bianca sahneleri çalışıldı. 17:00’da prova sona erdi.

Günün şarkısı;

Sevemez Kimse Seni

Güne ait anekdot;

Shakespeare’a burjuva yazar diyemezsiniz. Burjuvanın nasıl olması gerektiğini de yazan biri değildir.  Shakespeare metinleri kuruluş değil, bir yıkılış metnidir. (Franco Moretti)

28.11.2022

Merhaba,

Bugün nerdeyiz ? Büyük Salon’da. Eve Dönüşler’in evine geldik ama kimse yoktu. Yine Gustav’ı aramaya gittiler galiba. Bugün oyun seçme sırası, Elif Gizem’de. Kendisi ninja oyununu oynatmak istedi. Bugünkü oyununun ilk iki eleneni yarım kilo baklava alacak. Kaybeden ilk ikiyi şimdi değil de baklavayı getirdiklerinde açıklayacağım. Ama kazananı açıklayayım. Vee kazanan Elif Gizem.

Bugün ikinci perde çalışılacak.

Sly, bir hışımla girdi ki içeri, ne giriş ama. Ah Sly zor adamsın zor, zapt edilmesi mümkün olmayan bir adamsın. Diğerleri de bu durumdan hiç memnun değil tabi. Gelmesinden hiç memnun değiller. Psikolojik bir mücadele veriyorlar. Grumio’nun keyfi yerinde bu durumla eğleniyor o. Elinde şakşak, tek tek hepsine sallıyor.

15:05’de kısa bir ara verildi. Melis’in elleriyle yaptığı lezzetli minik kurabiyeler afiyetle yenildi. Ellerine sağlık Melis. 15:20’de kaldığımız yerden devam edip sahneleri tekrar edip çalıştıktan sonra 17:05’de prova sona erdi.

 

29.11.2022

13:00’da büyük salonda prova ısınma egzersizleriyle başladı. Daha sonra Ali’nin seçtiği 3 sayı 1 hareket oyunu K.A.’nın yönetimiyle oynanmaya başladı. Bugünkü oyunun kazananları, Elif Gizem ve Ali oldu. Gerçi Elif Gizem, Sedat’ın getirdiği kolonyanın kapağını kırsa da tamiratı için kendine has çözümleri de oldu tabi.

Bianca, Lucentio sahneleri, Yeşilçam filmlerini aratmadı hani. Tam bir aşk kumkuması. Onları izlerken de “Baharda kuşlar gibi, geldin kondun dalıma, susamıştım sevgiye, çiçekler sundum sana.” şarkı sözleri kafamızın arka fonunda bizlere eşlik etti elbette. Hortensio ile Tranio ise bu aşkın karşısında virane aşık gibi çılgına dönseler de birbirlerini teselli etmeye çalıştılar.

10 dakika ara verildi. Ardından Gremio, Tranio, Lucentio sahneleri çalışıldı. Hemen sonrasında Grumio ve Curtis sahneleriyle devam ettik. Grumio buldu yine Curtis’in zaafıını.

Kate ve Grumio sahnesiyle bugünlük prova sona erdi. Yarın görüşmek üzere…

Güne ait anekdotlar;

Shakespeare’in en değerli ve önemsediği kavram ‘itibar’dır. (Ka)

Komedi diye düşünmeyin. Komedi değil durumlar güldürecek..

 

30.11.2022
Kasım’ın da sonuna geldik…
Petruccio (Timur), Kate (Melis), Hortensio (Çağlar) sahnelerini çalışmak üzere 14:00’te
provaya başladık. Başlamadan önce adaçayı kaynatıp havasıyla arınalım derken, kabına
sığmadı ve küçük bir taşma meselesi oldu. Az da olsa bir kısmı yere döküldü. Birlikte arınmış olduk.
Petruccio, sadistliğin örneklerinden biridir. Kate’i açlıkla sınıyor. Kate nerdeyse 48 saattir hiçbir şey yemiyor. Kate gibi bütün yoksullarda besinle sınanıyor. Güç kazanmak için yemeğe ihtiyaç vardır. Daha öncede söylemiştik hatırlarsanız. “Yemek iktidardır.”
“Kadını kadın olmaktan sıyırıp, kadın yapacaklar.” yani ne demek istiyoruz? Kendi istedikleri gibi bir kadın yapacaklar. Olanları yakınen takip eden Hortensio ise bu durumdan kendi üstüne düşen dersi alıyor.
15:30’da ara verildi. 16:00’da Baptista (Sedat) hariç, tüm oyuncularla provaya devam ettik.
Günün şarkısı: Nerede O Eski Günler
02.12.2022
Hoş geldin Aralık,
Bugün ısınmada biraz çocukluğumuza dönelim dedik. İp atlayarak başlayalım istedik. 1-2 hop, 1-2 hop, tekli ikili bir güzel bedenimizi ısıttık. Melis’in getirdiği tütsülükle adaçayımızı yakıp arınmaya başladıktan sonra provaya son sahne ile çalışmaya başladık.
Petruccio, yeni yıla girmeden önce kadehi uzatıp, “sana kaldırıyorum sana, kaldırıyorum sana,
kalksın ulan sana heytt!” diye söylene söylene herkese kaldırıyor. Bugün tam bir arena oldu stüdyo. Dul ile Katherina birbirlerine meydan okurlarken, Petruccio ve
Hortensio atını yarışa hazırlayan jokeyler gibiler. Bizim Petruccio iyice uçtu valla. Herkese “öp beni, öp beni” diye diye dolaşıyor.
Kısa bir ara…
Aradan döndükten sonra hiç kesmeden ikinci sahneyi baştan sonra çalıştık.
Bianca ile Lucentio’nun evlenebilmesi için Lucentio’nun sahte baba bulması gerekiyor ki Tranio’nun taahhütünü yerine getirebilsin.
Günün Şarkısı;
Kısmetim Kapanmış
04.12.2022
Bugün hafta sonu provasındayız.
16:00’da ısınma hareketlerine geçildi. Sonrasında Çağlar’ın yoğun isteğiyle ve tüm ekibi oyun oynamak için ikna ettikten sonra ‘el vurmaca’ ve ‘silah’ oyunları oynandı. Oyunların kazananı yine Elif Gizem oldu. Gürsu, Elif Gizem’in oynanan oyunlara özel olarak hazırlandığı konusunda iddiasını sürdürse de konu bir kilo ekler ile ‘tatlı’ya bağlandı.
Bizim Lord, konuk oyunculardan bir tanesini tanıdı hemen. Evet. Bugün aramızda Fırtına oyunundan ‘Stephano’ aramızda…
1.Perde baştan sonra çok durmadan çalışılmaya başlandı.
Lucentio, babasının oğlu. Hiçbir kötü alışkanlığı yok bizim oğlanın, işinde gücünde.
İyi pazarlar.
05.12.2022
Pazartesi..
Bugün, Uluç’un ısınma egzersizleriyle Büyük Salon’da provaya başladık. Koştuk, koşuşturduk, zıpladık, atladık bedenlerimizi bir güzel ısıttık. Sonrasında Timur’un seçtiği ‘isimli ebelemece’ oyunu ile birbirimizi kovalarken ‘Erik Dalı Gevrektir’ şarkısıyla stüdyo’ya doğru yola koyulduk.
Kate bugün bir ileri, bir geri volta atarken barut gibi valla. Onun bu hali herkesi de germiyor değil. Şöyle yan gözle bakılsa bir anda şimşek gibi çarpabilir. Baptista, Tranio ile onun hakkında konuşurken anlık hışımla Tranio’yu bir kenara itip, dikildi babasının karşısına.  Sanırsın Kilise’ye Göktaşı düşmüş ve herkes darmadağın olmuş. Adam gemiyi almış herkes arkasında koşuşturuyor. Sahneye girdiğimizde tsunami’den kaçıyor gibiyiz. Kıyamet kopmuş, sadece onun keyfi yerinde. Kimden mi bahsediyoruz ? Tabi ki Petruccio’dan.
Kendisinin keyfi yerinde herkes ‘darmadağın’.
Ve prova sona erdi. Herkese iyi haftalar…

06.12.2022

Salı, 15:00…
Petruccio bugün Kate’i de alıp, atıyla kişneyerek görkemli bir giriş yaptı. Dediğim dedik, ikna etmek mümkün değil. Tutturmuş, “Ay, Güneş’ten daha güzel, daha güzel geceler, geceler.” Kate onun her ne kadar Ay değil de, Güneş olduğunu söylese de hiçbir sonuç vermedi maalesef. Petruccio,
geliştirilmiş işkence yöntemleri ile Kate’i bırakıyor. Yemeği “Öp
beni Hortensio, öp beni Hortensio” diyerek tek tek ona yediriyor. Yediriyor da aslında ona ayar veriyor. İyice şaşırdı bu adam. Grumio da elinde pastalıyla şak-şak yapa yapa girdi içeri. Kate’in aç olmasını fırsat bilip, yemek vaadi veriyor, ağzını sulandırıyor bir türlü o yemeği getirmiyor. Kate’de durur mu ? Sağdan, soldan yapıştırdı tokadı.
Petruccio eve Terzi ve Tuhafiyeci çağırdı. Fakat yapılan hiçbir şeyden memnun değil tabi ki yine.
18:45’de prova sona erdi.
07.12.22
Çarşamba…
Sedat dışında tüm ekip saat 14:00’te prova için stüdyoda buluştuk. Sedat da
birazdan aramıza katılacak. Herkes hazır, ısınmış ve enerjisi yüksek şekilde provaya geçtik. O kadar enerjimiz yüksek ki 90 bpm metronomlarla devam ettik. 90 bpm yetmedi, 120 bpm de yetmedi, 160 bpm. 190 bpm, uçuyoruuz. Hatta Ali, Sedat’ın repliklerini bile ezberlemiş. Heh. Sedat da geldi şimdi. İkinci perdeyi baştan sona çalıştık bugün. Petruccio yine bildiğiniz gibi. Atıyla kişneyerek girdi içeri. Her şey hakkında bir fikri var. Her şeyi deşifre ediyor ya da ettiğini sanıyor. Lucentio ile Tranio arasındaki ilişki ve Petruccio ile Grumio arasındaki ilişki aslında düzey farkınıda anlatıyor bize. Kate ile Dul birbirine meydan okurken Petruccio ve Hortensio ikisine de veriyor gazı.
Petruccio’nun “haydi bastır, haydi bastır” nidaları ile inlerken, Hortensio da karısını yedirmiyor kimseye. Petruccio kaldırdı kadehini herkese, kaplamalı acı soslu fıstıkla afiyetle dikti kafasına.
Prova sona erdi. Yarın görüşmek üzere…
08.12.22
Perşembe, 14:00…
Bugün oyunda kullanacağımız dekorlardan bir tanesi geldi. Nedir peki? “Sıcacık tutar, kombi değil yumuşaktır oyuncak değil.” hadi bulalım bakalım.
Birinci perdenin başından provaya başladık.
Kate’in şirretliği nam salmış her bir yana. Herkes ne derse desin karşısında tepki alacağını biliyor.
Mihail Mihailoviç Bahtin, groteski örneklendirirken patlamamış mısırı örnek
gösteriyor. Groteskin mısırın patlama anı olarak gösteriyor.
Günün kitabı, ‘Mihail Mihailoviç Bahtin – Rabelais ve Dünyası’
Gremio’ya kalsa aşk bir şekilde hallolur. Para teklif ederek herkesi yanında tutup, kendini övdürmek istiyor.”
Petruccio Verona’yı selamlarken,  Grumio’ya “Vur bana, vur bana” diye bağırıyor. Grumio gelir mi bu tufaya, başına gelecekleri biliyor. Neyse ki Hortensio girdi araya. Arada Grumio yine kırsa da potları, Hortensio ördü araya duvarları.
Günün şarkısı, ‘Kara Kışlar’
09.12.2022
Cuma, 14:00…
Isınma ile güne hızlı bir giriş yaptık. Bugün büyük salondayız. Provaya birince perde çalışmasıyla başladık. Bu arada dün bahsettiğimiz dekorumuzu bugün sahnede görmüş olduk. Bulabildiniz mi
bilmeceyi? Cevap; yatak.
Bugün ara yok dönüşümlü ihtiyaçlarımızı giderip non-stop provaya devam ettik. Petruccio, Kate’in arkasından koşarken, aklımıza şu atasözü geliyor. “Hızlı giden atın boku seyrek düşermiş.” nerden mi biliyorum ? Okuyoruz efendim. Petruccio gibi okuyoruz. Kate’i sindirmek öyle kolay değil tabi diklendi karşısına. Oyunda hiç kimse ve hiçbir şey kendi gibi konuşmuyor. Hep bir dolaylı konuşma var hep. Bianca’nın gönlünü kazanmak için Hortensio ile Lucentio kıyasıya mücadele içine girse de Lucentio bir
adım önde gibi duruyor sanki. Doğanında belli bir döngüsü var elbette. Lucentio Bianca’yı görünce böbrek üstü bezleri harekete geçiyor. Hortensio enstrümanının akordunu düzeltirken onları görünce kendi akordu bozuluyor, o ayrı.
Ve prova sona erdi. Görüşmek üzere. Pazartesi kaldığımız yerden devam. Herkese iyi tatiller
12.12.2022
Pazartesi
13:00’te prova, büyük salonda başladı. Birinci perdeden çalışmaya başladık. Melis, adaçayı için bugün bize çömlek getirdi. Sağlığımızı her
daim düşünür kendisi. Teşekkürler Melis.
Kate bugün elinde sopayla girdi içeri, düştü Sly’ın peşine. Ağzı bozuk, ne gelirse diline esirgemedi. Kıymetli lordumuz ise bugün çok eğlenceli. Aklı fikri Sly’a nasıl oyun edebilirim, onun peşinde. Çocuk gibi eğlenceli. Sly da bu oyuna inanıp dünyasına anında girdi tabi. Oynayacağım da
oynayacağım diye tutturdu. Eee “Kuzu kurdun, rol lordun.”
15:00’te akşam büyük salonda konser olduğu için provaya stüdyoda devam ettik. Sedat, sağ olsun elektronik buhurdanlık getirdi bize.
Fiiler ve nitelikler üzerine detaylı bir şekilde konuştuk. Bizim oyunda herkes cimri. Kimse cebinden bir şey vermek istemiyor. Cimri demişken Jean-Baptiste Poquelin, daha bilinen adıyla ‘Moliere’e selam olsun.
Günün Şarkısı, ‘Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var’.
13.12.22
14:00…
Melis’in yaptırdığı ısınma egzersizleriyle bedenlerimizi ısıttıktan
sonra, hızımızı alamayıp baştan sona yüksek hızda oyunu bir güzel
akıttık. Timur (Petruccio) küheylan gibi girdi içeri, çıktı yatağın
başına. Kate’im, Kate’im diye haykırdı dört bir yana.
Gürsu’ya göre Gremio eğilmemeli. Yaşlı başlı adam eğilir mi?
Bugün bir  ziyaretçimiz var. Tanıştırıyam efendim. Halikarnasos
Milosas’tan Licio.
Günün Bilgisi
Gam, bir müzik parçasının kuruluş şekline göre (majör, minör) belirli
bir kalıpta dizilen notalar topluluğu.
İnici gamda ses giderek kalınlaşır yani pesleşir. Ama çıkıcı gamda ses
incelir, yani tizleşir. Gamın sekizinci notası baştaki notanın tekrarıdır.
Batı müziğinde gamın dereceleri özel harflerle okunur.
15.12.22
Bugün yönetmenimiz provaya katılamadı. Bu durumu öğrenen Petruccio, Kate’e seslendiği gibi “geri dön hocam, geri dön.” diye haykırmaya başladı. Neyse ki diğer oyuncularımız sakinleştirdi ve provaya vaktinde başladık.
Oyunda kullanacağımız sürpriz bir müzik var. Onun tamamlanmış
son hali elimize ulaştı bugün. Listelere en üstten gireceğini spoiler
olarak vermiş olalım şimdiden.
Ayrıca kostümlerimizi yapan Gamze ve Asena’nın harika
tasarımlarıyla da seyircilerimizin karşısına çıkacağımızın müjdesini de
vermiş olalım.
Günün Bilgisi
Av köpekleri ya da avcı köpekleri, çok iyi koku alan ve kuş avı
esnasında avcılara istikamet göstererek, avları ürküterek ya da bulup
getirerek yardımcı olan köpekler.
Günün kitabı, ‘Kitle ve İktidar – Elias Canetti’
16.12.22
Prova için tüm zemin ve hava kontrolleri yapıldıktan sonra
oyuncularımız prova alanına geldi ve prova başladı. Sedat, her zamanki
gibi eli boş gelmedi ve herkesin yüzünde gülücüklere sebep oldu.
Müthiş ikili olan simit ve peynir afiyetle yenildi. Provanın bir kısmında
Petruccio simit tepsisini alıp, siyah perdenin arkasına geçip,
kimselere vermeden hapur hupur tüketmeye başladı. Herkesin
üstünde hakimiyet kuracak ya, yemeği de kimselere bırakmadı. Daha önce söylemiştik  “yemek iktidardır” diye.
Herkesin üstünde hakimiyet kurmaya çalışıyor. Beğenmediğini
istemiyor. Canı istemediği zaman oynamıyor. Kendi dediği olmasın,
ortalığı birbirine katıyor.
Hortensio’nun Bianca’dan vazgeçip evcilleştirme okulundan dul bir
kadınla evlenmesinden sonra ve Tranio’nun da Bianca’ya olan
aşkından vazgeçmesinden sonra Lucentio ile ‘mesut’ bir evlilik için
yola koyuldular.
Bütün oyunu baştan sona güzel güzel hiç ara vermeden
akıttıktan sonra, ara vermeden prova sona erdi. Pazartesi kaldığımız
yerden tam gaz devam.
19.12.2022
Merhaba…
Bugün Pazartesi. Haftaya büyük salonda ve tüm ekip hazır bir şekilde girdik. Sedat, “Sağlam kafa
sağlam vücutta bulunur.” atasözünden yola çıkarak bir koli kolonyayla geldi provaya. Musluğu açıp
doldurmalı hem de. Biz de muslukları açtık, başladık çalışmalara. Birinci perdeyi kesintisiz bir güzel
akıttık. Karakterlerin niyetleri ve çıkar ilişkilerinin üzerine bir süre konuştuk. Bu dünyanın çivisi çıkmış.
Herkes menfaatçi be kardeşler diye dertlensek de ‘Beterin beteri var’ şarkısını dinleyip yola devam
ettik. Oyunda bir cinsin tutsak edilmesi metaforunu da işliyoruz aslında.
15:00’da 15’dk ara verildi. Dönüşümüzde ikinci perde için akış almaya başladık.
Petruccio ile Hortensio, girdikleri bahsi unutunca aralarında düelloya dönüşüyor bu durum. Bizim
Petruccio sokak kültürünü yaşatmak için elinden geleni yapıyor tabi.
Bugün ünlü Fransız felsefe yazarı Planchu ve Japonya’nın ünlü şefi Pleaun Shae’nin kulaklarını
çınlattık.
17:00’da Lucentio ve Tranio sahnelerini de çalıştıktan sonra 18:47’de prova sona erdi.
Günün Sözü, “Zevk vermeyen toprak tatsız tuzsuz ürün verir.”
Günün Şarkısı, “Beterin Beteri Var”

20.12.2022

O zaman danss! Oyuncularımızın hepsi kendi oluşturdukları melodileri bedenlerine yüklediler ve
bedenlerine hükmettiler. Notalar havada uçuşurken bulutların üstünde gibilerdi. Hayatta insanı
birleştiren sevgi olduğu kadar aynı zamanda bazen nefret de olabiliyor. Oyunda karakterleri
birleştiren duygu nefret olabilir.
“Bazı kimseler birinden nefret etmeden başkasını sevemezler.” – Victor Hugo
Gremio kaçarken, Hortensio tuttu kolundan, çekti kendine. “Öp beni Gremio” demesini bekledik ama
demedi tabi ki. Onların hesaplaşmaları başka.
Aptallık; zeka, anlayış, nedensellik ve sağduyumun kullanılamamasıdır. Türkçede genel olarak “argo”
içinde kullanılır. Aptallık bir tepki, varsayım ya da keder ve travmaya karşı bir savunma olabilir.
Günün Şarkısı; ‘Sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar’
22.12.22
13:00’da Kate ve Petruccio sahneleriyle prova başladı. İkiside havalarda biri kaçar, biri kovalar, biri şahin, biri
arı vız vız vızz, gak gak gak. Ya biri iğnesini sokacak ya da diğeri gagasını vuracak. Karşılıklı düellolarını
gerçekleştirdikten sonra Hortensio atıyla hızlı bir giriş yaptı ve Hortensio,Kate ve Petruccio sahneleri çalışılmaya
başlandı. Bizim Hortensio kaldı iki asabinin arasında. Petruccio Kate ile ikisinin asabi olduğunu iddia ediyor. İki
asabi bir araya gelmemeliydi.
Günün Bilgisi
Evcil atlar: Bazı bilim adamlarına göre atı ilk evcilleştiren topluluğun İskitler olduğu söylenmektedir. Atların
evcilleştirilmesine ilk olarak 10 yıl önce başlandığı sanılmaktadır.
Bugünkü modern atların Asya yaban atından türediği şüphelidir. Bazı zoologlar Avrupa yaban atından türediğini
ileri sürmektedirler. Evcilleştirilmiş atların birçok soyları vardır. Bugün küçük Midilli atları ile Safkan Arap
atlarının soy kütüğü kesin olarak bilinmemektedir.
Günün Şarkısı
‘Derdim Dünyadan
Büyük’
23.12.22
Dün Timur ve İrfan’ın doğum günüydü. Bu nedenle bugün ikisine de sürpriz yapmak için
hazırlıklara başladık. Oyundaki bir dekorun içine yaş pastamızı koyduk ve bekledik zamanın
gelmesini. Oyun içinde oyun kurduk yani. Astroloji üstüne de konuşmadık değil tabi. İrfan ile
Timur aynı gün doğmasına rağmen burçları farklı. Aynı gün, ayrı burç ama en önemlisi iki
güzel ‘insan’. Niye mi burçları farklı Timur, Almanya’da doğduğu için Yay, İrfan ise oğlak
burcudur.
Provaya başladık. Birinci perdeyi baştan sona akış aldıktan sonra. Shakespeare oyunlarındaki
kafiyeler üzerine konuştuk. Shakespeare somut bir dünyayı anlatıyor. İpe sapa gelmez hayali
bir şey yapmıyor. Tanımadığımız hiçbir imge yok.
Kısa bir ara…
Aradan sonra ikinci perdeden akış almaya başladık. Ve beklenilen sahne geldi. Timur
tencerenin kapağını açtığında hep bir ağızdan, “iyi ki doğdun Timur” sesleri yükseldi. O
esnada İrfan’da içeri girdiğinde “mutlu yıllara İrfan” sesleri yükselerek devam etti.
Petruccio yaşları hesaplarken içinde bulunduğumuz yılın 2002 olduğu yönünde iddiaları var
ama neyse.
Vee. Teşekkürler’ Stüdyo Sahne’. Artık Pazartesi gününden itibaren ‘Büyük Salon’ olacağız. E malum 5
Ocak prömiyer. Sevgiyle kalın.

26.12.22

 

Pazartesi,

 

Selam olsun yeni bir güne, yeni bir haftaya, yeni heyecanlara, selam olsun 5 Ocak’a, beklenilen prömiyerlere, selam olsun Shakespeare’e…

 

26 Aralık 2022 büyük salona koşarak geçiş günümüz. Hem de kostümlü. Evet. Kostümlerimiz geldi, buyrun efendim sıcak sıcak! Bir şey söyleyeceğim. Çok iyiii bee! Ellerinize sağlık Gamze ve Asena.

 

Bizim Petruccio’nun lord olmadığını sadece gerçek lord biliyor. Diğer oyuncular Petruccio’nun kimliği hakkında bilgi sahibi değil. Giydiği de yakışıyor hani yemeyelim hakkını. Ya da giymedikleri, dur bakalım vermeyelim bir spoiler 

 

Yarına görüşme üzere, hadi hoşçakalın.

 

Taraftar… Kimdir nedir? Bunun bir “kimlik” olduğunu kabul etmemizi isteyenler var… Oysa kimlik kapalı bir şeydir, tanımlanır ve tanımlandığı yerde durur-kalır. Oysa varoluş sürekli hareket halindedir ve “kimlik” kavramıyla kavrana- mayan bir açıklığı, belirsizliği vardır.

-Ulus Baker, “Simmel’in Yabancısı”

Baker, “Simmel’in Yabancısı,” Beyin Ekran, der. Ege Berensel, İstan- bul: Birikim, 2011, s. 326.

 

 

27.12.22

 

Salı,

 

Tüm ekip saat 14:00’de provaya başlamak için toplandık. Bugün karakterlerimiz karşılıklı oturup başladılar konuşmaya. Birbirlerini daha iyi tanıdılar. Bizim Petruccio Sakaryalıymış yeni öğreniyoruz bak. Biz oysa ki kendisini Padualı biliyorduk. Neyse bize her yer Padua. Sıcak sıcak simiitt! Simit, peynir, çay üçlüsüyle kısa bir ara verdik. Simit demişken, elimizde erkeklik açısından iyi bir mamül var, adı Petruccio. Antonio’nun oğlu olur kendisi.

 

Shakespeare’de geçen edebi form metnin hakikatliğini bozmaz. Taam mı ? 

 

Felsefe ve Komedi

 

Bu karşılaşmadan bir hayır çıkar mı? “Komedi hakkında felsefe yapmanın” faydası nedir ? Aslında muhtemelen pek bir faydası yoktur, ama komedi tam da burada felsefenin yardımına koşabilir. “Felsefe yapmak” çoğunlukla fena halde faydasız bir iş gibi görülür. “Felsefe yapmayı bırak da işini adam gibi yap!” ya da bu buyruğun son versiyonu “Felsefe yapmayı bırak da hayatın keyfini çıkarmaya bak!” bize bunu hatırlatan iki ifadedir. Ama felsefenin komediyle paylaştığı şey de tam bu reddir; şeylerin artık herhangi bir dolaysız amaca hizmet etmeyip hedefi şaşırdıklarında (ve —umalım ki —¬ başka, beklenmedik bir yeri vurduklarında), bırakmanın reddedilmesidir; “Bırak şu komikliği!” lafının da bu türden başka bir ifade olmasının nedeni de budur. Nitekim “Kavramsallaştırmaya dirençli olduğu dillere destan olduğu halde komediyi kavramsallaştırmaya çalışmak da niye ?” sorusuna şu soruyla cevap verilmelidir. İş komediye geldiğinde felsefenin en içinde ki komediyi neden bırakalım ki ?

 

Zupancic, “Komedi Sonsuzun Fiziği”, Tuncay Birkan, Metis, 2011

 

 

28.12.22

 

“Dışarıdan sesler geliyor, bağırış çağırış kim ya bu?” derken meğer bizim Petruccio çıktı. Dokuz yiğit çıktı meydane, dokuzu da birbirinden merdane. Evet bugün meydan sahne olarak ilk provamızı almaya başladık. Tencere ile bowling oynadıktan sonra, meydan sahnede nasıl konumlanmalıyız, giriş ve çıkışlar hangi taraflardan olacak üzerine çalıştık. Katherina ve Petruccio adeta boks ringinde gibiler. Bir Kate, bir Pet, bir Kate, bir Pet biri hamle yapıyor biri gard alıyor.

 

Bizim Cambio meğer neymiş! neredeyse bütün dilleri biliyor. Size de farklı dillerde bir şeyler söylemek istiyor kendisi. İşte buyurun…

 

We welcome everyone to our play on January 5th.

Omnes ad ludum ad diem 5 mensis Ianuarii excipimus.

Damos as boas-vindas a todos no jogo de 5 de janeiro.

Damos la bienvenida a todos al juego el 5 de enero.

We heten iedereen welkom bij de wedstrijd op 5 januari.

 

İtiraf: Translate çevirisi bu nedenle hatalı yazım varsa mazur görün. Aslında demek istiyorum ki, “5 Ocak’ta hepinizi oyunumuza bekliyoruz.”

 

Günün Şarkısı, ‘Yalnızım’

 

Günün tekerlemesi, “Bir berber bir berbere, bre berber, gel birader, biz beraber Berberistan’da bir berber dükkanı açalım” demiş.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

29.12.22

 

Gremio evlenmek için tüm şartları zorlamaya ant içmiş gibi. Ölebilme ihtimalini bile pazarlık konusu yapıyor kendisi. Petruccio arada mızmızlansa da oyun oynamayı çok sevdi. Taklitlerin her türlüsünü yapabiliyor. Ne isterseniz ben yapmaya hazırım diyor ama hani kendisini de naza çekiyor. Blender gibi ortalığı karıştırıp, olayları birbirine çarpıtmakta ise Grumio gibisi yok sahiden. Blender ama, el blenderı; yavaş yavaş, evire çevire incelikli işçilik yapıyor kendisi. Geldi at sahnesi.

 

At üstündeki bir adam, hem ruhen hem de fiziksel olarak yayan bir insandan daha büyüktür. – John Steinbeck

 

Petruccio da baskın egemenliğini sürdürmek için Katherina ve Hortensio ile birlikte ata binip, “Gelin ata binmiş ya nasip demiş.” diye söylene söylene kişneyen atıyla koyuldu yola.

 

William Shakespeare – Soneler (66.Sone)

 

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,

Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.

Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,

Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,

Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,

O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış, Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,

Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,

Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,

Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,

Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,

Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’ e

Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,

Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

Başlık Seçimi Üstüne

Shakespeare’in kelimesi kelimesine Türkçe çevirisi “Şirretin Evcilleştirilmesi” (The Taming of the Shrew) olan oyununun başlığı, muhtemelen kısalığı ve aşina tınısı nedeniyle Türkçede 1934’ten bu yana Hırçın yahut Huysuz Kız şeklinde yerleşikleşmiştir. Moda Sahnesi olarak Şirreti Evcilleştirmek başlığını neden seçtik peki?

 

Öncelikle, “şer” ile etimolojik bağından ötürü “şirret” diye karşıladığımız shrew sözcüğü İngilizcede ilk olarak, saldırganlığıyla ve kulak tırmalayıcı sesiyle bilinen sivri burunlu bir fare cinsine (Sorex cinsi) atıfla kullanılmıştır.[1] Bu fare cinsi daha sonraları cadılarla da ilişkilendirilmiştir. Sözcük ortaçağda “şeytan ruhlu, art niyetli veya kötü huylu adam” (Oxford English Dictionary) anlamında kullanılmaya başlanmış, bu kullanım on dördüncü yüzyıl sonunda Şeytanı da kapsar hale gelmiştir. Sözcüğün “geçimsiz ve dırdırcı kadın” anlamında kullanıldığı, bugüne kadar saptanmış ilk yazılı kayıt, Chaucer’ın Canterbury Hikâyeleri’ndeki (1387-1400) “Tüccarın Hikâyesi”nin sonsözüdür. Chaucer döneminde sözcük hem kadınlar hem de erkekler için kullanılırken, yeniden tanım kazanan aile içi cinsiyet rolleri çerçevesinde zamanla sadece geçimsiz gözüyle bakılan kadınlar için kullanılır hale gelmiştir. Aynı dönemde, sözcüğün dırdırcı, geçimsiz, vs. addedilmeyen kadınlar için basitçe “karı” (evli kadın) ve “kadın” anlamlarında kullanıldığına da rastlanıyor. Sözcüğün şeytan, cadılık ve genel olarak şerle ilişkisi ise değişmeden kalmıştır. Shakespeare de Şirreti Evcilleştirmek’te sözcüğü “şeytan,” “huysuz,” “baş belası,” “cadaloz,” “cadı,” “melanet,” “cehennemlik,” “aksi,” “iblis” gibi, bu yan anlamları çağrıştıran bir söz dağarcığı içinde kullanıyor. Shakespeare’in sözcüğü dönemin kadın düşmanı “şirret” ve “evcilleştirme” söylemi içinde yer bulduğu haliyle kullandığı tek oyun Şirreti Evcilleştirmek’tir.

 

“Evcilleştirme” ifadesine gelince, dönem Avrupa’sında şirret addedilen kadınları ve hayvan evcilleştirilmesi tekniklerinden mülhem evcilleştirilme tekniklerini konu alan, Shakespeare’in de oyunda bolca atıfta bulunduğu sayısız masal, halk şarkısı, risale, kitap ve hikâye dolaşımdadır. Hatta oyunda “insan”ın hayvanlıktan insanlığa dönüşüm yolculuğu da bir nevi evcilleş(tiril)me olarak ele alındığından, evcilleştirilen şirretin içgüdüleri bastırılarak toplumsal mekanizmaya dahil olan (modern) “insan”ın ta kendisi olduğu bile düşünülebilir. Bu anlamda Shakespeare evcilleştirme retoriğini hayvanların ve doğanın evcilleştirilip sömürgeleştirilmesinden başlayarak, dayatılan cinsiyet rollerine uygun davranmayan kadınların aile kurumuna yerleştirilecek şekilde evcilleştirilmesine ve nihayet toplumsal ve politik hayvan olarak “insan”ın süregiden evcilleştirilmesine kadar uzanan geniş bir eleştirel planda kullanmaktadır. Biz de evcilleştirme sözcüğünü bu eleştirel bağlamından ötürü koruduk. Türkçedeki bu yeni başlığın kulağa bir nebze aşinalıktan uzak gelmesi, umuyoruz ki, oyunun işaret ettiği, geçerliliğini halen koruyan problemler üzerine düşünmek için bir vesile olur.

[1] Shrew sözcüğünün tarih içinde edindiği anlamlar konusunda yararlanılan kaynaklar için bkz. William Shakespeare, The Taming of the Shrew, Arden3 series, ed. Barbara Hodgdon, Londra: Bloomsbury, 2014, s. 39-40 ve Marjorie Garber, Shakespeare After All, New York: Anchor Books, 2004, s. 66.